Ağustos’ta Storytel okyanusuna bir dizi birbirinden güzel ve kaliteli eser daha katılıyor! İşte Ağustos’ta Storytel’in sesli ve yazılı zenginliğine zenginlik katacak 12 eser…
Seni Yoran Her Şeyi Bırak – Müthiş Psikoloji
Seslendiren: Murat Özgen
Psikolojik işkence uygulayan insanlar sosyalleşmenize, kendinizi iyi hissetmenize, bir şeyler başarmanıza, mutlu olmanıza, başkalarıyla kaliteli vakit geçirmenize izin vermezler.
Seni Yoran Her Şeyi Bırak, gündelik yaşamda sıkça karşılaşılan negatif ve toksik tutumları çözümlemekle ilgili. Manipülasyon, duygusal işkence, profesyonel yalan tekniği ve ikna yöntemlerine başvuran ‘ruh emiciler’ tüm bunları nasıl gerçekleştiriyor? Manipülatör nedir, özellikleri nelerdir ve bu kişilerin psikolojik altyapıları nasıl kavranabilir? Napolyon kompleksi, Salieri kompleksi, love bombing, gaslighting ve benzeri sosyal evrendeki bilinçli kötülüklerin ortak noktası ve anlamı ne? Seni Yoran Her Şeyi Bırak, enerjini sömüren ve psikolojik açıdan çöküntüye sürükleyen herkese karşı bir Çin seddi örmeni sağlamak için bir fırsat.
İnsanlar – Matt Haig
Seslendiren: Kubilay QB Tunçer
İnsanları anlamak zaman alıyor çünkü onlar kendilerini anlamıyorlar.
Kırk üç yaşında ihtiraslı bir Cambridge profesörü olan Andrew Martin, Riemann hipotezini çözmüş ve asal sayı ispatını vermiştir. Bu çığır açıcı buluştan sonra aniden ve bilinmeyen bir nedenle ortadan kaybolur. Alelade bir otobanın kenarında anadan üryan şekilde bulunduğunda kişilik olarak köklü bir dönüşüm geçirmiştir. Yaşadığı metamorfoz, galaktik bir nedene dayanmaktadır. Artık başka bir galaksiden gelen bir uzaylıdır. Vonnadorya sakinleri, insanoğlunun psikolojik ve bilimsel hızını frenlemek istedikleri için kendisini görevlendirmiştir.
Andrew Martin bundan sonra dünyayı yeniden keşfedecektir. Acaba her gün gördüğümüz sıradan olaylara alıştığımız için mi onların tuhaflığını ve büyüsünü unutuyoruz? İnsanlar eseri, dünya insanları hakkında deyim yerindeyse bir epifani olanağı sunuyor. Çünkü Martin, yemeklerden sevgi duygusuna kadar insanoğlunun ritüelleri ve alışkanlıkları karşısında şok geçiriyor.
1984 – Anna Lea, George Orwell
Seslendiren(ler): Altan Gördüm, Selay Taşdöğen, Ali Ekber Diribaş
Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.
Londra’da 1984 yılında bir distopya hüküm sürmektedir. Winston Smith, her şeyi gözetleyen Büyük Birader’in tiranlığına baş kaldırmış bir isyancıdır. İnsani bir yönelimle düşünceyi, özgürlüğü ve sevgiyi amaçlayan Smith, karanlık bir imparatorlukta aydınlığı arayacaktır.
On İki Hikâye ve Bir Rüya – H. G. Wells
Seslendiren: Murat Özgen
Hiçbirimiz bir insanın güzel görünüşünün ardında neler gizleyebileceğini bilemeyiz, efendim.
Bilim kurgu edebiyatının önde gelen isimlerinden Wells, az ama öz hikâyeleriyle okurun karşısında. Jules Verne’in izinden giden yazarın bu kitabında okuru yer yer korkutan, yer yer gülümseten on üç farklı hikâye yer alıyor. Duygusal, mizahi, ürpertici ve esrarengiz izlekler taşıyan birçok hikâye, bilim kurgu etrafında şekilleniyor. Kitapta; zamanı durduran ilaç, yükseklik korkusu olan bir uçak mucidi ve gelecek zamanlarda geçen rüyalar gibi ilgi çekici konular mevcut. On İki Hikâye ve Bir Rüya, on üç farklı dikkat çekici öykü barındıran bir bilim kurgu antolojisi.
Kaplanın Sırtında: İstibdat ve Hürriyet – Zülfü Livaneli
Seslendiren: Mert Fırat
“Thessaloniki” Babası Makedonya’lı Filip, Teselyalıları yendiği gün doğduğu için Teselya ve zafer kelimelerinden oluşan bir isim koymuştu çocuğuna. Büyük İskender’in kız kardeşinin adıydı Selanik.
Kaplanın Sırtında, kronolojik bir roman. Öyle ki roman, Birinci Balkan Harbinden 2. Abdülhamid’in tahttan indirilişine dek geçen olaylar silsilesini takip ediyor. Şehzadelerin doğuştan yazgılı olduğu ölümcül kaderi tanımlama babında kullanıyor yazar “kaplanın sırtı” ifadesini. Tabip Âtıf Hüseyin Bey’in hatıratından ve bilimsel kaynaklardan yararlanan Livaneli, iktidar ve tahakküm kavramlarını eleştiren yeni bir soluk getiriyor.
Ama Sizden Değilim – Nihan Kaya
Seslendiren: Bahar Yanılmaz
Hikaye hayattan daha gerçek. Dümdüz yaşamanın kendisi gerçekten kaçış. Yaşamak gerçek olsaydı yazmazdık.
Ama Sizden Değilim eseri, bir sokakta birlikte yaşayan bireylerin öykülerini içerir. Her biri yapayalnız ve içedönük olan bu bireylerin başından geçenler birbirleriyle bağlantılıdır. “Cehennem başkalarıdır” edasıyla toplumu, eğitim öğretim sistemini ve ataerkil düzeni hicveden eser için akılda kalıcı bir öykü kitabı demek yerinde olacaktır.
Bir Sanatçı Gibi Araklayın – Austin Kleon
Seslendiren: Kubilay QB Tunçer
Eğer sadece tek bir yazardan çalarsanız bu hırsızlıktır ama birçoğundan çalarsanız bunun adı araştırmadır.
Bir Sanatçı Gibi Araklayın, 130 sayfadan oluşan kısa bir kitap olmasına rağmen son derece tatmin edici bilgilerle dolu. Yaratıcılığın bir ilhamdan ziyade kopya ve taklit işi olduğunu söyleyen yazar, bu argümanını dayandığı örneklerle açıklama peşinde. Mimarlık, resim, tasarım, edebiyat gibi sanatsal alanlarda faaliyet gösteren herkesin nemalanabileceği bir eser. Yazarın iddiası, çeşitli sanatçıların ve başarılı kariyere sahip sanatkâr ruhlu insanların ağzından dökülmüş alıntılarla da destekleniyor. Kitap ayrıca eğlenceli karikatür ve çizimlere ev sahipliği yapıyor.
Bir Sanatçı Gibi Araklayın, kitap boyunca özgün olma kaygısını tembellikle eşdeğer duruma getiriyor ve bir nevi şunu söylüyor: Araklamaktan ve taklit etmekten imtina etme. Yaratıcılığını korkak alıştırma!
Deli İbram Divanı – Ahmet Büke
Seslendiren: Murat Eken
Zaman kesindir. Geri döndürülemez, tamir edilemez, her şeyden ve herkesten bağımsız halde sadece kendinde bir akışla dünyaya açar kendini.
Kitapta İzmir Uzunada mevkiinde yer alan Köstence adasında filizlenen olaylar konu edilir. 1940-50’li yılların Demokrat Parti döneminde geçen öykü, her şeyden önce bir ada öyküsüdür. Köstence adasının mazisi, Rum Bacı ve Saruca Hatun efsaneleri ve Deli İbram, kitabın yapıtaşlarıdır. Söz konusu Deli İbram, bile isteye aklı yadsımış olmasına karşın kendisinden beklenmeyecek derecede tutarlı ve vicdan sahibidir. Eserde Ege’deki yöre insanının geçim kaynağı olan balıkçılığa ve cezbedici denize güzelleme yapılır. Yunus avcılığı ise bir o kadar kötülenir.
Sait Faik Hikâye Armağanı ve Oğuz Atay Öykü Ödülü gibi iki ayrı prestijli takdire mazhar olmuş Deli İbram Divanı, okunmaya değer bir ada hikâyesi.
Karılar Koğuşu – Kemal Tahir
Seslendiren: Murat Eken
Dünya limanlarında bugün
Ölmek kolay Yusuf
Yaşamak zor
Yazarın vefatından bir süre sonra yayımlanan Karılar Koğuşu, İkinci Dünya Savaşı zamanındaki Türkiye’de geçer. Sefalet, bilgisizlik ve katı gelenekçiliğin kök salmış birer toplumsal olgu sunumu olarak verildiği roman, çarpıcı bir anlatım ihtiva eder. Yazar, ödül ve ceza ile yürüyen adaleti bir yandan cezaevi etrafında, bir yandan da tüm dünya çapında sorgular.
Savaşın belirsizliğinin getirdiği dumanın altında gitgide artan sefalette Murat, cezaevindedir. İstanbullu lakabıyla çağırılan Murat, hapishanede sınırları zorlayan birçok farklı manzaraya tanık olur. Murat; paranın, gücün ve ahlakın sıkışıp eridiği bir platformda idam mahkumu Hanım, Gardiyan Şefika, çocuk mahkum Aduş ve Tözey ile tanışır. Bu süreçte kadınlara yönelik çarpık bakışın ve tutarsız namus kavramının yanı sıra bürokratik yanlışlıklar da ele alınır. Karılar Koğuşu, güçlü bir toplumsal gerçekçi deneme.
Dağın Öteki Yüzü – Erendiz Atasü
Seslendiren: Deniz Yüce Başarır
Yaşamı bir bayram gibi sevemedi hiç.
Annesinin vefatından sonra bulduğu mektuplardan hareket eden Erendiz Atasü, Dağın Öteki Yüzü’nde daha cumhuriyetin ilk yıllarından filizlenen bir kurmaca-gerçek dikotomisi geliştiriyor. Yaşamış kişi ve yaşanmış olayların yanı sıra düş ürünü figür ve hadiselerin yer aldığı bir roman bu. Yazarın ilk romanı. Ancak yazar Dağın Öteki Yüzü için roman demiyor, “öyküyle roman arasında gezinen bir anlatı” diye tarif ediyor eseri. Üst kurmacanın çoğul perspektif ile bitiştirilip yazılan eserde olaylar, karakter ve ailesi etrafında gelişir.
Romanda, Türkiye’nin cumhuriyet ile başlayan siyasal serüveninde gelinen nokta tartışılır. Değişimler ve dönüşümler, bir kimlik sorununa ve bellek yitimine ne ölçüde yol açmıştır? Dağın Öteki Yüzü’nde öteki, yüz ve dağ kavramları da boşuna değil. Madalyonun öteki yüzü ve dağın öteki tarafı ne demekse, romandaki insanın iç yüzü de o demek.
Ağıtların Tanrısı – Sepin İnceer
Seslendiren: Bihter Dinçel
En korktuğum şey en sevdiğim insanın başına gelince, çok sevmenin içindeki çok korku kayboldu gitti.
Hususi bir günlük edası ve içtenliğiyle kaleme alınmış Ağıtların Tanrısı, kişiyi ilk andan itibaren esir alan, sarıp sarmalayan bir anlatı. Bir aşk mektubu mahiyetinde kaleme alınmış eser, aynı zamanda hem bireysel hem de politik yüzleşme kitabı. Ağıtların Tanrısı, başını yasın kucağına koymuş ve bu sayede neşesini bulmuş içli bir yazarın çok yönlü ve melankolik manifestosu.
Terkediş – Abdulrazak Gurnah
Körler ülkesinde kimin göze ihtiyacı var ki?
Yörenin yabancısı bir İngiliz olan Martin Pearce, Mombasa’nın bir sahil kasabasında, Hasanali’nin evinde uyanır. Baygınlık nöbeti yaşayan bu yabancıya bir süre ev sahibi Hasanali ve güzellik abidesi olan kardeşi Rehana bakar. Diğer bir kardeş Raşit ise eğitim adına İngiltere’ye gider ve burada ayrımcılığa katlanmaya çalışır. Zanzibar, acıların ülkesidir. Söz konusu İngiliz turist ise tüm bu acıya vakıf olup olamayacağını sorguladığı bir yol eşiğindedir.
Terkediş; kolonyalizmin yarattığı kimlik sorunu, yurtsuzluk, göç kavramlarını ele alan ve etnik kimlerin ötesindeki evrensel benliğe atıf yapan cinsten bir metin.
Ağustos Ayında Storytel’de
Yepyeni ve birbirinden akılda kalıcı kitaplar Ağustos’ta Storytel bünyesine katılıyor. Bu yeni 12 eseri ve daha fazlasını sesli dinlemek ve keşfetmek için abone olman yeterli. Halen katılmadıysan ücretsiz hesap aç ve Ağustos’ta Storytel’in engin kütüphanesine göz at.
Kitap TavsiyeleriOkunması Gereken KitaplarRomanSesli Kitap
