Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini hayatımız boyunca üstümüzde taşıyoruz.
Camdaki Kız, psikolojik çözümlemelerin akıcı bir kurguyla ele alındığı oldukça sürükleyici bir roman. Yazarı Gülseren Budayıcıoğlu’nun, profesyonel hayatındaki tecrübelerini, okuyucuyu sıkmayacak bir dille anlatması yazarın bu kadar sevilmesinin nedenlerinden biri. Yaşadığımız coğrafyanın insanını çarpıcı bir şekilde tasvir etmekte oldukça başarılı olan yazarın, Camdaki Kız isimli eseri ile ilgili bilmen gereken en önemli detayları yazdık.
1 – Yazar psikiyatrik gerçeklerden faydalanarak metinlerini oluşturuyor
Camdaki Kız kitabını yazarı Gülseren Budayıcıoğlu, mesleğine tutkuyla bağlı bir psikiyatrist. Aynı zamanda bir psikiyatri merkezinin de kurucusu olan Budayıcıoğlu 1947 yılında Ankara’da doğdu. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okurken aynı zamanda TRT’de spikerlik de yapan yazar birçok farklı alanda aktif ve çok yönlü bir kişiliğe sahip. Pek çok konuda kitaplar kaleme almış olan Budayıcıoğlu’nun, Camdaki Kız eseri gibi daha birçok eseri televizyon dizisi olarak uyarlandı.
2 – Gerçek bir hayat hikayesine dayanıyor
Camdaki Kız, okuyucuların yüreğini burkan gerçek bir hayat hikayesine dayanarak kaleme alınmış. Budayıcıoğlu mesleği gereği birçok kişinin hikayesi ile tanışma şansına eriştiği için eserlerinde bu hikayelerden esinleniyor. Camdaki Kız’da lüks bir hayatın içinde ancak cam bir fanusta sıkışıp kalmış bir kadınla daha şanssız bir kesimden olan bir adamın hikayesi anlatılıyor.
Kendisi gibi lüks bir hayata sahip olan ancak sadece maddi zevkler peşinde olan Sedat’la evlenen Nalan’ın evliliğinden beklediği bulamaması onu bir buhrana sürükler. Bu buhran döneminde, şoförü ve koruması olarak işe alınan Hayri’yle yakınlaşması ve ona aşık olması sonrasında olaylar bambaşka bir yöne evrilir. Hayri ile uzun yıllar sevgili olan Nalan’ın hayatı, Hayri’nin hayatında başka biri olduğunu söylemesi ile alt üst olur. Bu dönüm noktasından sonra psikolojik destek almaya başlayan Nalan, bu seanslar esnasında tüm trajik hayat hikayesini döker ve çarpıcı yüzleşmeler yaşar.
3 – İnsan davranışlarını çözümlemene yardımcı olabilir
Gülseren Budayıcıoğlu, genel olarak eserlerini kaleme alırken psikolojiye merakı olan ancak teorik içeriklerin olduğu psikoloji kitaplarını ağır bulan kişilere hitap eder ve konuyu hikayeleştirerek akıcı bir dille anlatır. Eserlerinde psikolojik rahatsızlıkları, insanları belli bir davranış kalıbına iten tecrübeleri analiz eder ve okuyucuya sürükleyici bir hikaye çerçevesinde aktarır. Budayıcıoğlu’nun Camdaki Kız da dahil olmak üzere ilham veren eserlerini okuduktan sonra kendini insan davranışlarını analizini ederken bulabilirsin.
4 – Kader Motifi
Budayıcıoğlu’nun eserde özellikle işaret ettiği bir kavram Kader Motifi. Budayıcıoğlu çocukluk tecrübelerimizin hayatımızın her döneminde seçimlerimizde doğrudan etkili olduğunu vurgular. Çocukluk döneminde hayata dair öğrendiklerimizi kodlarız ve ileride bu doğrultuda seçimler yaparız.
Kitaptaki karakterinin geçmişi ve bugünü arasında kurduğu bağda, Budayıcıoğlu bize kader motifinin örneklerini gösterir. Bir kişi doğduğu yuvada, annesinde ve babasında deneyimlediklerini gelecekteki seçimlerine ve beklentilerine yansıtır. Geçmişinde terk edilen bir kişi gelecekte de terk edileceğine şartlanır ve dönüp dolaşıp onu terk edecek insanları tercih eder.
5- Eserde sevginin önemi merkeze alınmış
Camdaki Kız’ın baş kahramanı Nalan, ensest bir ilişkiden doğan ve gerçek anne babasıyla büyümeyen bir kadın. Anneannesi ve dedesiyle sınırsız imkanlar içerisinde yaşamış olmasına rağmen hayatı boyunca sevgi ve şefkate özlem duymuş. Anne-baba şefkatinin Nalan’da açtığı derin yaralar, psikolojik rahatsızlıklarına zemin hazırlamış. Nalan’ın hikayesi üzerinden Budayıcıoğlu bize şu meşhur sorunun cevabını da veriyor: İnsanlar sevmeyi nasıl öğrenir? İnsanlar sevmeyi ancak sevilerek öğrenir.
Gerçek insan hayatlarına ve psikolojiye ilgin varsa Gülseren Budayıcıoğlu’nun bütün eserlerini Storytel‘de dinleyebilir ya da okuyabilirsin.
Kitap ÖnerileriStorytel