Istırap karşılığında kazanılan şeylerle kıyaslandığında, şu andaki mutluluk çok sefil kalır. Ve tabii ki istikrar, istikrarsızlık kadar gösterişli değildir. Mutlulukta, şanssızlığa karşı verilen mücadelenin ihtişamlarından hiçbiri yoktur. Günahla mücadelenin veya ihtiras ya da şüphe nedeniyle ölümüne altüst oluşların görkemini bulamazsınız mutlulukta. Mutluluğun yüce bir yanı yoktur.
Cesur Yeni Dünya totalitarizmin hakimiyet sürdüğü bir distopyada geçer. Gelişmiş bilimle yozlaşmış bir toplumun bir arada bulunduğu bu dünyada insanlar bir makine, evler ise birer fabrikadır. Aşk duygusu tamamen bilinmezdir ve ölüm kavramı insanlara unutturulmuştur.
Fütürist bu dünya, bebeklerin sistematik olarak üretildiği ve hipnotizmanın uygulandığı bir toplum yapısındadır. Üreme, bu toplumun merkezi bir konseptidir. İnsanlar doğal üreme yerine laboratuvarlarda üretilir ve genetik mühendislikle oluşturulan embriyolar aracılığıyla dünyaya gelirler. Ayrıca cinsellik kavramı ve aile değerleri ortadan kaldırılmıştır. Çocuklara, ölümü çağrıştıran her olayda şeker ikramı verilir. Tümden bir toplum, aldatmaca, unutturma ve hipnotize etme mekanizmalarıyla yönetilir.
“Herkes herkese aittir” mottosunun benimsendiği ve bireysel alanların mevcut olmadığı bu dünya, dolar ekonomisinin sabitlendiği tek bir dünya devletidir. Şiir, tehlike, duygu, aile kavramları mevcut değildir. Bu tekçi dünya toplumunun sloganı ise şudur: Cemaat, Özdeşlik, İstikrar.
Tıpkı George Orwell’in 1984 romanında olduğu gibi bu romanda da hikâyeye bir kişinin gözünden bakarız. John isimli bu kişi, aykırı ve farklı bir kişiliktir. John, toplumun normlarına uymayan biridir. Toplumun sınırlamaları ve kurallarına meydan okuyan John, kitapların yakıldığı bu evrende, tesadüfen bulduğu Shakespeare ciltleriyle aydınlanma yaşar. Shakespeare’in tiyatro oyunları sayesinde dünyaya romantik açıdan bakabilme yeteneğini, insani duyguların farkındalığına vararak kazanır.
Uyumsuzluk, bir tek bireyin hayatından çok daha fazlasını tehdit etmektedir; doğrudan, Toplum’un kendisi için bir tehlike oluşturur.
Kitap, bireysellik, özgürlük ve insan doğasının sorgulandığı birçok temayı ele alır. Ayrıca teknolojinin insan yaşamı üzerindeki etkilerini ve ahlaki sorunları da tartışır. Huxley, Cesur Yeni Dünya ile modern dünyanın tüketim kültürü, toplumsal mühendislik ve bireysel özgürlük gibi konularına derinlemesine bir bakış sunar. Bilim ve teknolojinin, etik erdemler olmadığı bir senaryoda her şeyin ne kadar tehlikeli hâle gelebileceğini soruşturur.
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından yazılan eser, güç dengelerinin değiştiği ve Batı dünyasının iyiden iyiye yeryüzüne hakimiyet kurduğu bir dönemi yansıtır. Huxley’e göre bu feci savaşın sonuçlarından birinin de Amerika Birleşik Devletleri’nin gerek ekonomik gerek sosyolojik açılardan dünyayı egemenliği altına almış olmasıdır. Bilim ve teknolojinin engelsiz bir şekilde geliştiği bu ülke, onda kötücül ve distopik çağrışımlar yapmıştır. Cesur Yeni Dünya’nın kaleme alınma dinamiklerinden biri de ABD’nin yazarın zihninde yaptığı bu çağrışımdır. Kitaptaki dünya devletinde geçerli olan mekanizma, nesne ve ürünlerde de bu husus fark edilebilir. İçgüdülere hitap eden filmler, seks hormonu ihtiva eden sakızlar, gökdelenlerle bu dünya devleti içten içe ABD’nin muhtemel bir negatif geleceğini temsil eder.
Esasında yazar, kitap boyunca bilimin ve batı dünyasının mutlak olarak iyi olduğunun düşünülmesinin ne kadar yanıltıcı olduğunu ifade eder. Öyle anlar gelir ki, bilim ve teknoloji bir silaha dönüşebilir ve insanlığı bir felakete sürükleyebilir. Bu felaket, tıpkı kitaptaki gibi görünmez ve kendisini maskeleyen bir felaket olabilir.
İnsanların bilimsel ilerleme konusunda yazdıklarını okuyorum da. Sanki başka hiçbir şeye bakılmaksızın, bilimin sonsuza dek ilerlemesine izin verilebileceğini düşünüyorlarmış gibi görünüyor. Bilgi en yüce iyilikmiş, gerçek ise en yüce değer; diğer her şey ikincil ve önemsizmiş. Doğru, o zamanlar bile düşünceler değişmeye başlamış.
Kitap Londra’da yer alan Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi isimli bir tesisi görmeye giden öğrencilerin gezisiyle başlamaktadır. Burada insan embriyoları üretilir ve daha sonradan bu bebeklerin neyi seveceği, neyi düşüneceği belirlenir. Bu dünyada, dünyanın ilk mekanik otomobilini üreten Henry Ford’un adına ithafen, Ford isimli bir dini öğretiye inanılmaktadır. Algıları toplumun diğer fertlerinden daha açık olan John ise düzeni sorgulayan, farklı bir karakterdir. Kim bilir belki de bir kişinin uyanışı belki de herkesin uyanışı olacaktır.
Cesur Yeni Dünya; totaliter fikirlere ve tekdüze bir toplum anlayışına gösterilen bir tepki. Bir başkaldırı. İlk distopik bilim-kurgu eserleri arasında başı çekmesiyle de öne çıkan eser, Huxley’in felsefi ve politik düşüncelerini de yansıtır nitelikte. Cesur Yeni Dünya’nın mesajı açıktır: Mutsuz olma hakkının insanların elinden alındığı bir dünya, mutlu bir dünya değildir…
Aldous Huxley Kimdir?
1884 yılında İngiltere’de dünyaya gelen Huxley, yirmili yaşlarının başında çeşitli denemeler kaleme almaya başladı. Kariyerinin başlangıcının odak noktasında öykü ve şiir olan Huxley, imtiyazlı ve soylu bir aileye mensuptu. Pek çok farklı bilim insanı ve sanatçının yetiştiği bir aileden geliyordu. Huxley, Darwin’in evrim teorisini ölümüne savunmuş olan ve kendisi de bir biyolog olan Thomas Henry Huxley’in torunudur. Kardeşi de Sir Julian Huxley de bir biyoloji bilimcisiydi.
Huxley bu sayede iyi bir eğitim aldı ve eğitimi okula kaydolmasından çok daha önce başladı. Huxley, Eton College’da eğitim aldıktan sonra Oxford Üniversitesi’ne gitti. Eğitimi sırasında yazmaya olan ilgisi arttı ve ilk eserlerini bu dönemde yazdı. Yeats gibi İngiliz şairlerden fazlasıyla etkilendi. Meskalin ağırlıklı psikedelik deneylerinde bizzat katılımcı olarak yer aldı. Göz hastalığı nedeniyle görme yetisini nispeten kaybetse de kendisini geliştirmekten ve hakikat arayışından asla vazgeçmedi.
Bilim-kurgu, din felsefesi ve edebiyat alanlarında ufuk açıcı eserler bırakan yazar, 1963 senesinde hayata veda etti. Huxley’in eserleri; düşünsel derinlik, insan doğası ve bilincin ötesi gibi ciddi konular üzerinde çeşitli kanallar açan yapıtlardan oluşuyor.
Cesur Yeni Dünya Storytel’de
Yıllara meydan okuyan Cesur Yeni Dünya şimdi Storytel’de. Bu eşsiz eseri usta bir sesten dinleyerek, distopik bir dünyada geçen ilgi çekici bir öyküyü keşfedebilirsiniz. Huxley’in büyüleyici dilini ve düşündürücü fikirlerini seslendiren bir performansla kendinizi bu çarpıcı hikâyenin içinde bulacaksınız.
Bilim Kurgu KitaplarıDünya KlasikleriEditörün Seçimi