Çok okunan, kurgu gücü yüksek, yazıldığı dilde bir dönüm noktası olmuş eserlere Storytel’de temas etmek mümkün. Damla Sönmez’in seslendirmiş olduğu eserler de bu tanıma dahil. İşte Damla Sönmez tarafından seslendirilen birbirinden kaliteli eserler…
Ben, Kirke – Madeline Miller
Sürgünün anlamı buydu: Kimsenin geleceği yoktu, hiçbir zaman kimse gelmeyecekti. Bu bilgide korku vardı ama dehşetlerle dolu uzun gecemin ardından bu korku bana önemsiz ve küçük geliyordu. Korkaklığımın en kötü tarafını atmıştım üstümden. Yerine neşeli bir kıvılcım gelmişti. Kafeste beslenen bir kuş gibi olmayacağım, diye düşündüm. Kafesinin kapısı açıkken bile uçmayacak kadar aptal olmayacağım.
Kirke’nin babası Aietes, annesi Helios, amcası Selene, halası Athena, erkek kardeşleri ise Prometheus ve Pasiphae olarak yer alır bu romanda. Bir de Kirke elbette. Kirke, ailenin bir parçasıdır, büyücüdür ve her şeyden önce, tıpkı Yunan mitolojisindeki dişil su perileri gibi bir nymphe’dir. Bu nedenle bir ötekidir çünkü bulunduğu cenahta uzlaşabileceği bir nymphe (nemf) yoktur. Bu ötekilik Kirke’de kaçınılmaz bir şekilde toplumu yadsıma eğilimi doğurur ve dozu artan bir biçimde içine döner. Bu içe kapanıklık, Kirke’nin ailenin tertip ettiği toplantı ve yemek davetlerine iştirak etmemesiyle iyice ayyuka çıkar. Ayrıca annesi tarafından da hiç sevilmez ve devamlı hor görülür.
Bir gün sahil şeridinde turlarken rastladığı balıkçıya gönlünü kaptırır. Balıkçı bir insandır ve haliyle ölümlüdür. Bunu kaldıramayıp çiçeklerden iksir hazırlayan Kirke, yasağı delerek, tutulduğu bu insana ölümsüzlük bahşeder. Aynı zamanda duyduğu aşk hissi, ona kendi gücünü ve potansiyelini fark etme olanağı sağlar.
El üstünde tutulan yasaları çiğnediği için sert şekilde cezalandırılan Kirke, Aiai adasına apar topar sürgün edilir. Ancak bu yolun sonu değil, başıdır. Bu ada Kirke’nin karakterinin yeniden dönüşümünü sağlayacak bir ‘kuluçka’ işlevi görecektir.
Ben Kirke güçlü bir altyapıya sahip olduğu kadar sarsıcı bir eleştirel mesaj da taşıyor. Eser; sarmal kurgusu, mitolojik alt metni, güncel göndermeleri ve evrensel temasıyla aşkı, ölümlülüğü, suçluluğu, ademiyeti ve faniliği mercek altına alıyor.
Yumruklarımın Kısa Tarihi – Sinem Sal
Kuşlar kadar özgür olmak isterken, kaderimde hep tavşanlar gibi kala kalmak yazılıdır. Ölürken değil ama, ödüm koparken bir ışık gördüğümden hiçbir zaman şüphe duymadım. Dona kalmanın tarihini ezelden beri bilirdim.
Daha önce Bizim Zamanımız, Geçtiğimiz Altı Ayda Çok Şey Oldu ve Dank isimli kitaplarıyla ses getiren Sinem Sal, yeni bir kitapla okurun karşısında. 28 farklı kısa öykünün yer aldığı bir kitap Yumruklarımın Kısa Tarihi. Ezici çoğunluğu kadın karakterlerden müteşekkil bu eserde ailelerinden sevgi ve ilgi görememiş kişiler yer alıyor. Eşlerinin, sevgililerinin kendilerini fark etmediği, duymadığı, sadece bir figüran gibi görülen bu kadınların sabrının ve direncinin de bir sınırı var. Bir zaman sonra eşleri, patronları, babaları ve sevgilileriyle yüzleşme raddesine gelecektir.
Yumruklarımın Kısa Tarihi, hayat mücadelesinde yumruklarını sıkmak zorunda kalan güçlü kadınların romanı.
Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler – Olga Tokarczuk
İnsanlar yeni yollar yaparlar. Ormana dalıp, genç ağaçlar dikerler. Nehirlerin üstüne bentler yaparlar ve arazi alırlar. Yeni evler için temeller kazarlar. Yolculuklar planlarlar. Erkekler kadınlarına ihanet ederler ve kadınlar da erkeklerine. Çocuklar birden yetişkin olurlar ve kendi yaşamlarını sürdürmek için ayrılırlar. İnsanlar uyuyamazlar. Çok içerler. Önemli kararlar alırlar ve şimdiye kadar yapmadıkları şeyleri yapmaya başlarlar. Yeni fikirler çıkar. Hükümetler değişir. Borsalar dengesizdir ve günü gelir, milyoner olunur günü gelir insan elindeki avucundakini kaybeder. Rejimleri değiştiren devrimler patlak verir. İnsanlar hayal kurar ve düşlerini, gerçek olarak düşündükleri şeyle karıştırırlar.
2018 Nobel Edebiyat ödülüne, daha öncesinde de Nike ve Man Booker ödüllerine layık görülen Olga Tokarczuk, Kadim Zamanlar ve Diğer Vakitler kitabıyla okurun karşısında. İlk kez 1996 yılında Prawiek i inne czasy adıyla yayımlanan kitaptaki olay örgüsü iki dünya savaşının ortasında başlar. 1914 yılından 1980’e kadar da sürer. Nesiller geçer ama arketipler kalıcıdır. Bireylerin sadece suretleri değişir.
Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler, gerçek dünyaya ait olayların yanı sıra gerçeküstücü esintilerle de donatılıdır. Yazar; büyülü, epik ve masalsı bir anlatımla Kaf Dağı kadar fantastik bir kasabayı resmeder. Polonya’nın bu ütopik ve sisli kasabasında zaman sorgulanabilecek kadar meçhul, insanlar ise tanımlanamazdır. Kadimzamanlar, baş melekler tarafından korunur ve kâinatın merkezidir; gözbebeğidir. Savaş, hiçlik ve yıkımın etkide bulunduğu kasaba, adeta zaman ve mekân halkasında kayıp gibidir. Bambaşka bir yerdir yer olmasına ama aynı zamanda bir tür kuluçkadır.
Büyülü gerçekçilik tarzıyla kaleme alınan roman, bu türe ait birçok stilden enstantaneler içeriyor. The Independent gazetesi tarafından “Merak uyandıran, dokunaklı bir roman.” ifadeleriyle tanımlanan eser, fantastik dünyaların kapısını aralamaya can atanları muhatap ediniyor. Eser; kaybolmuşluğun faal olduğu bir mikrokozmosta acziyetten, değişim ve dönüşümden, Bauman deyimiyle ‘akışkan modernite’den, zaman ve mekânın neliğinden dem vuruyor. Sadece tartışmaya açmıyor bu konuları, masalsı anlatımıyla aydınlatıyor, betimleme tuğlalarıyla güçlendiriyor. Günün sonunda ortaya, deneysel olmanın bile ötesinde kalan bu nadide eser çıkıyor. Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler bambaşka bir atlas.
Güzel Dünya, Neredesin? – Sally Rooney
Yirminci yüzyılın upuzun bir soru olduğunu düşünüyorum, sonunda yanlış cevabı verdik. Dünya sona erdiğinde dünyaya gelmiş talihsiz bebekler değil miyiz? Sonrasında gezegen için umut kalmadı, bizim için de. Belki de bir medeniyetin, yani bizimkinin sonudur bu ve gelecekte bir başkası onun yerini alacaktır. Öyleyse de karanlıktan önce son aydınlık odada duruyor, bir şeye tanıklık ediyoruz.
Birçok eleştirmen tarafından yazarın şimdiye değin kaleme aldığı en üst düzey eser olarak görülen Güzel Dünya Neredesin gündelik ilişkilerden hareket ediyor. Kitap, başka kentlerde yaşayan Alice ve Eileen adında orta yaşlara merdiven dayayan iki yakın dostu konu ediniyor. Bir yazar olan Alice, flört chat uygulaması ile bir depo işçisi olan Felix ile tanışıp kaynaşır. Eileen de son başarısız ilişkisinden yeni çıkmış ve çocukluk dostu olan Simon’a yönelmeye başlamıştır.
Eileen ile Alice birbirleriyle insan ilişkileri, edebiyat, sanat ve hayat hakkında yazışmaktadır. Günden güne karamsar ve içli bir havaya bürünen bu mektuplar, ikiliyi sıra dışı bir sorgulama haline itecektir.
Y kuşağını temsil eden biri olarak tanımlanan Sally Rooney, tipik mizaçları ve insan doğasının alışıldık durumlarını muzip bir dille aktarıyor bu kitapta okura. Evvelden Arkadaşlarla Sohbetler ve Normal İnsanlar isimli kitapları beyaz perdeye uyarlanan yazarın bu güncel romanı unutulmaz edebi kurgular arasında yerini alma yolunda.
Damla Sönmez’in Seslendirdiği Birbirinden Güzel Kitaplar Storytel’de
Ben Kirke, Yumruklarımın Kısa Tarihi, Kadim Zamanlar ve Diğer Vakitler, Güzel Dünya Neredesin kitapları Storytel’in kütüphanesinde. Damla Sönmez tarafından seslendirilen birbirinden etkileyici, sürükleyici ve nitelikli eserleri keşfet. Sayısız kitap içeriğini dinle. İstersen favorin olan kitap içeriğini indir ve çevrimdışı kullan. Damla Sönmez ve birçok farklı kişinin seslendirmesiyle canlanan kitapları gönlünce dinle. Arka planda, istediğin yer ve zamanda dinleyebileceğin eserleri Storytel’de bulabilirsin. Birkaç tıkla bir hesap aç.
Kitap TavsiyeleriOkunması Gereken KitaplarRomanStorytel