”En temel özgürlük, insanın kendisi olarak yaşamında var olabilmesi ve kendi bütünlüğünü yaşayabilmesidir; dürüst insan özgürdür.” Gerçek Özgürlük – Doğan Cüceloğlu
İletişim psikolojisi uzmanı Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu ‘na çok kısa bir süre önce veda ettik. Elbette kendisi yazdıklarıyla, insanlara, ailelere, topluma, öğrencilerine ve akademi dünyasına kattıklarıyla, kazandığı sevgi ve saygıyla sonsuza dek var olmaya, insanoğluna değer katmaya devam edecek.
Bu kıymetli insanın geride bıraktığı eserler kadar hayat hikayesi de son derece öğretici ve ilham verici. Zira o hikâye, hayat denen yolculuğun başından sonuna kadar bir keşfetme ve gelişme süreci olduğunu gösteren, Cüceloğlu’nun sadece başkalarını değil kendini de anlamaya çalışıp, değerlendirmesiyle, bol bol da eleştirilmesiyle sürmüş, çaba dolu bir yolculuk. Şimdi gel o müthiş yolculuğa birlikte bir göz atalım.
Doğan Cüceloğlu Kimdir?

”Çektiğim hiçbir acı nedensiz değil. Ben onlar sayesinde ‘ben’ oldum.” – Var mısın?
Doğan Cüceloğlu 9 Şubat 1938 yılında, Mersin’in Silifke ilçesinde doğdu. On bir çocuklu kalabalık bir ailenin en küçük çocuğuydu. On yaşındayken annesini kaybetti. Yıllar sonra verdiği röportajlarda bu acı kayıpla ölümün ne demek olduğunu anladığını dile getirdi.
Ortaokulu Silifke’de bitirmesinin ardından subay olan ağabeylerinin yanına Ankara’ya ve daha sonra Kırklareli’ye gitti. Kırklareli Lisesi’nden mezun oldu.
Mühendis olmak istiyordu ancak lisedeki kompozisyon öğretmeninin yönlendirmesiyle İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü’ne kaydoldu. Aynı üniversitede yüksek lisans yaparken, diğer yandan Türkiye’de deneysel psikoloji çalışmalarını başlatan bilim insanı Prof. Dr. Mümtaz Turhan’ın asistanlığını yaptı.
Amerika Yolculuğu…
1964 yılında Amerikan Psikoloji Derneği bursu ile ABD Illinois Üniversitesinde doktora yapmaya gitti. Dil psikolojisi alanında yaptığı doktora devam ederken kendi deyimiyle “Kaliforniya’da büyümüş, feminist bir kadın” olan Emily ile evlendi. On bir yıl süren bu evlilikten üç çocukları oldu. Cüceloğlu uzun yıllar sonra çift ve aile terapisti Yıldız Hacıevliyagil’le ikinci evliliğini yaptı.
Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul ve Hacettepe Üniversitesi’nde çalıştı. Doçent unvanı aldı ve Amerika’nın en prestijli burs programlarından biri olan Fulbright Programı’na başvurdu. Kabul edilerek, Berkeley Üniversitesi’ne ziyaretçi öğretim üyesi olarak gitti.
Hacettepe ve Boğaziçi Üniversitesi’nde dersler veren Cüceloğlu’nun ilk kitabı olan “İnsan İnsana” bu sırada yayımlandı. Ailesi için tekrar Amerika’ya döndü ve 1996’da emekli olana kadar Kaliforniya Eyalet Üniversitesi’nde çalıştı.
Yazın Hayatı…
Cüceloğlu Amerika’da yaşarken kişisel gelişim kitapları yazmaya devam etti. İkinci kitabı olan “İnsan ve Davranışı” 1991 yılında yayımlandıktan sonra, oldukça üretken bir yazım sürecine girdi. Yetişkin olmanın ne demek olduğuna, insan ilişkilerine, çocukları anlamaya ve ebeveynliğe dair kılavuz niteliğinde, alanında öncülük eden birçok eser kaleme aldı.
Emekliliğinin ardından Türkiye’ye döndü ve kendini kitaplarına, sosyal sorumluluk projelerine adadı. Televizyon programlarına katıldı, öğretmenlere, öğrencilere, iş adamlarına, ebeveynlere çok sayıda seminer, konferans ve atölye çalışması verdi.
16 Şubat 2021 günü İstanbul Beşiktaş’taki evinde hayatını kaybeden Cüceloğlu, hayatının son anına kadar toplumun ve bireyin gelişimi, bilinçlenmesi için çalıştı. Geride insanlara yol göstermeye devam edecek onlarca kitap, eşsiz bir bilgi birikimi ve birçok seven bıraktı.
Doğan Cüceloğlu’nun Storytel’de Dinleyebileceğin Kitapları:
Mış Gibi Yetişkinler

Bu kitap, aslında bildiğimiz, ancak üzerinde düşünme gereğini pek duymadığımız bir öyküyü anlatıyor. Bu öykünün kahramanlarını tanıdıkça çocukluğumuzu, ailemizi, çevremizdeki insanları ve en önemlisi kendimizi de daha iyi anlayacağız.
Geliştiren Anne Baba

Geliştiren Anne-Baba olmak için kendimizi ve çocuğumuzu tanımamız, beklentilerimizi, niyetimizi keşfetmemiz; değerlerimizi ve aile ilişkimizi sağlıklı tutmamız önemli. Bilen, anlayan, seven gözlerle yaşama bakmak kendi elimizde…
Gerçek Özgürlük

Üniversite öğrencisi Timur ile profesörlükten emekli Yakup Bey tanışırlar. Yakup Bey, Timur’un gözlerinde duygu, düşünce ve davranışlarıyla yaşamı özgürce kucaklayamayan, özüne ulaşamamış bir gencin iç yalnızlığını ve burukluğunu görür. Aylar sürecek bu sohbet Timur için kültür robotluğundan “şahsiyet” olmaya götüren bir özgürlük yolculuğuna dönüşür.
Evlenmeden Önce

Evlendiğinizde, hayatının en önemli, en güçlü tanığını seçmiş olursunuz. Bunun bilincinde olmak, önemli bir olgunluk adımıdır. Evlilik öncesinde, müstakbel eşinizle paylaştığınız değerlerin farkında olmak önceliğiniz olmalıdır. Birlikte, ‘birbirinizi yaşamak’ için evleniyorsunuz ve bu evlilikte ikiniz de kendiniz olarak var olmayı yani BİZ olmayı önemsiyorsanız, değerlerinizin uyum içinde olması gerekir.
İnsan İnsana

İnsan İnsana´yı okuduktan sonra, çevrenizdeki “iletişim kazaları“nı görebilecek, kendinizi ve sevdiklerinizi bu “kazalar“dan koruyabilme olanağını bulabileceksin.
Savaşçı

Kitabın iki ana kahramanını, yazarın kendisi Doğan Bey ve Arif Bey adlı bir sınıf öğretmeni oluşturuyor. Arif Bey, kendi benliğini bulma konusunda oldukça umutsuz ve kaybolmuş hissine kapılmış bir adam olarak tasvir ediliyor ve kitap boyunca Doğan Bey ile konuşarak aklındaki sorulara cevap arıyor.
Nasıl Olunur Bölüm 37 – (Nilay Örnek soruyor, Doğan Cüceloğlu cevaplıyor)

Nasıl Olunur’un 37’nci bölümünün konuğu, psikolog, iletişim psikolojisi uzmanı, eğitimci ve Türkiye’de “kişisel gelişim” yayınlarının babası sayılabilecek bir isim; Doğan Cüceloğlu. 1979’dan bu yana kitapları milyonlarca kişiye ulaşan Cüceloğlu, Nilay Örnek’in sorularını yanıtlarken, çocuk yetiştirmeden evliliğe, ‘mış gibi’ yaşamaktan korku toplumu olmaya pek çok konuyu kendi hayatından da yola çıkarak mercek altına alıyor.