Kendisi de bir tür çağdaş klasik yazarı sayılan Italo Calvino, klasikleri şu sözlerle tanımlar: “Klasik, okurlarına söyleyeceklerinin tümünü hiçbir zaman tüketmemiş olan kitaptır.” Gerçekten de klasikleri okumak zengin bir deneyim ve derin bir estetik haz sunar. Storytel kütüphanesinde her türden pek çok klasik eserle tanışabilirsin. İşte Storytel’de sesli kitap keyfiyle dinleyebileceğin klasik eserlerden.
Oblomov – Ivan Aleksandroviç Gonçarov
Seslendiren: Uygar Özçelik
Ah mutluluk! Mutluluk! Sen ne kadar zayıf, ne kadar cılız bir şeysin! Duvak, portakal çiçekleri, aşk… Bunlar güzel ama para nerede? Ey aşkın meşru ve temiz mutluluğu! Demek seni de satın almak gerek?
Aylak, tembel ve çokça gururlu bir asilzade… Gün boyunca evinde atalet ve konfor içinde oturan Oblomov, annesinin hülyalarının aksine memur olmamış, olamamıştır. Kendisine yetecek kadar bir servete ve herkesi sevebileceği bir gönüle sahip olan Oblomov, yaşamdan uzaklaşmış bir isim. Gezmek, dolaşmak, çalışmak gibi kavramlar onun kitabında yok. Hatta odasının dışına adım atmayı bile ürpertici bulan ve “yemek yemek ve uyumak iş olarak yeterli” diyen biri. Yetenekli olmasına karşın değeri bilinmemiş ve izole olmuş bu aylak karakter, aslında XIX. yüzyıl Rus edebiyatında sıklıkla rastlanan bir arketip.
Gonçarov’un bu unutulmaz eseri, Rus romancılığının zirve noktasıdır. Pek çok çağdaşından daha yalın bir dile sahip olan yazar, romanında sayısız sembolleştirme ve çözümleme yapmıştır. Oblomovluk, tembelliğin olduğu kadar çökmekte olan Rus derebeyliğinin de bir timsalidir. Oblomov’un hayallerini süsleyen ve rüyalarına giren Oblomovka ise eski Rusya’dan başka bir yer değildir. Başarılı bir iş adamı ve Oblomov’un kadim dostu olan Ştoltz ise Doğu’nun karşısında yükselen Batı’yı simgelemektedir.
Germinal – Emile Zola
Seslendiren: Levent Ünsal
Bekleyişin verdiği sersemlikle epey bir süredir, neyi beklediğini bile unutacak hale gelmişti.
Makinistlik eğitimini bitirdikten sonra bulunduğu kırsal bölgeden şehre göç eden Étienne Lantier, burada işçi sınıfının farklı yüzleriyle tanışır. Maddi imkânsızlıklar yetmiyormuş gibi üstüne bir de soylu sınıf tarafından baskı gören emekçilerle birlikte çalışmaya koyulur. Bir süre sonra çalışma arkadaşlarının oluşturduğu kolektif yapı içinde isminden söz ettirmeye başlar. İşçilerin başlattığı grev ise soylular tarafından hoş karşılanmaz.
Fransız edebiyatının enlerinden sayılan Germinal, trajik bir toplumsal manzara eşliğinde aşkı, isyanı ve sınıf çatışmasını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren bir eser. Aynı zamanda sosyal adaleti, zengin ve fakir arasındaki uçurumu, insan doğasını, aile kavramını ve sosyalizmi tartışan bir metin. Germinal; madenin derinliklerinde, işçilerle bir aradaymış gibi hissettiren, normları ve tahakkümleri yerden yere vuran natüralist bir deneme.
Sefiller / Cilt 1 ve Sefiller / Cilt 2 – Victor Hugo
Seslendiren: Gürsu Gür
Tarihin gözünü kamaştıran gözü peklikler insanlığın yolunu aydınlatır. Şafağın sökmesinde bile cesaret vardır. Denemek, meydan okumak, ısrar ve sebat etmek, kendine sadık kalmak, kadere göğüs germek, felaketi üzerimizde bize verdiği korkunun hafifliğiyle şaşırtmak, adaletsiz güce karşı koymak, sarhoş zafere sövmek, dik durmak, kafa tutmak; işte toplumların ihtiyaç duyduklarının örneği ve onları aydınlatan ışık.
Sefiller, okuru kaçak mahkûm Jean Valjean ve onun çevresi üzerinden, zenginlikle karanlığı aynı anda barındıran Paris’in yeraltı dünyasına götürüyor. Dramatik bir öyküyle, iyiliğin ve kötülüğün bitmek bilmeyen muharebesini ‘anlatılmaz, okunur’ bir gerçekçilikle aktarıyor. Dönemin Fransa cumhuriyetçilerinin anti-monarşist bir eksenle başlattıkları 1832 Haziran İsyanı’na gidiliyor sonra. Duygular, kaçışlar, pişmanlıklar havada uçuşuyor. Kefaret, aşk, gizem, devrim ve ilerleme karşısında bireyler de çözülüyor ve dönüşüyorlar.
Hugo’nun Sefiller’inin dünya klasikleri arasında ayrı bir yeri vardır. Edebiyat tarihine Thénardier, Pontmercy, Tholomyés, Javert gibi karmaşık ruh durumuna sahip unutulmaz karakterleri kazandırmıştır. Eser, görünürde harika karakter tahlilleri ve devrim gibi heyecanlı toplumsal olayların eşsiz bir anlatımıdır. Buzdağının görünen kısmının altında ise Hugo, antimonarşizmi ve sosyal adaleti savunmak istemiştir.
Suç ve Ceza – Fyodor Dostoyevski
Seslendiren: Şerif Erol
Bir iple intihar da edebilirsin, salıncak da kurabilirsin. Hayatın ipleri senin elinde.
Dostoyevski’nin olgunluk döneminde kaleme aldığı Suç ve Ceza, St. Petersburg’da yaşayan ve yoksullukla boğuşan bir genci anlatır. Raskolnikov ismindeki genç, bulunduğu maddi yetersizlikten kurtulmak için tefeci bir kadını öldürmeyi aklından geçirir. Vicdanen cinayet işlemenin yanlışlığını bilse de tefeci kadının kötülüklerinden de haberdardır. Gerekli durumlar ve yüce idealler söz konusu olduğunda bile suç işlemek yanlış mıdır? Adalet nerede başlar, nerede biter? Vicdan, firarı olmayan tek hapishane midir?
Suç ve Ceza, derin yaraların, insan psikolojisinin ve buhranların yazarı Dostoyevski’nin muhteşem eseri.
Dublinliler – James Joyce
Seslendiren: Cemil Büyükdöğerli
Kendisinde bir şair ruhu olup olmadığını anlamak için ruhunu şöyle bir tarttı. Melankolinin, mizacının en baskın hissi olduğunu düşündü, ama inanç, teslimiyet ve basit sevinç tekrarlarıyla yumuşamış bir melankoliydi bu.
Dublinliler… Yani sokak müzisyenleri, din adamları, şehirden kaçmak isteyenler ve her zaman Dublin’de kalmak isteyenler. Doğup büyüdüğü kenti, kentin sakinlerini on beş farklı öyküde anlatıyor Joyce. İrlandalıların yaşayışlarına, ananelerine, ilişkilerine ve anlayışlarına Dublin’in havasını soluduğunuz bu öykülerle daha yakından bakıyorsunuz.
Dublinliler’deki öykülerin her birinde toplum bir kimlik krizinin eşiğindedir. Dublin’de yükselen Katolik-Protestan kutuplaşması kemikleşmiştir ve bir taraftan milliyetçilik dalgası başlamaktadır. “İşte her şey böyle başladı” demek istiyor Joyce. Zamanın varoluşunun bir anında başlayan, samimi ve fakat gitgide çıkmaza sürüklenen bir kent yaşamını tasvir ediyor.
Cennetin Doğusu – John Steinbeck
Seslendiren: Turan Günay
Yakında öleceksin ama daha ne arındın, ne de karışıklıklardan kurtarabildin kendini. Ne dış etkenlerden incinmek kuşkusunu atabildin içinden ne her şeyini iyilikle dağıtabildin ve ne de aklı yalnız doğru davranmak için kullanabildin.
Cennetin Doğusu’nun merkezinde yer alan unsur, XIX. yüzyılın sonlarında, Amerika’nın Salinas Vadisi’nde yaşayan bir ailedir. Daha doğrusu iki aile. Hamilton ve Trask ailelerinin kesişimleri ile nesiller boyunca geçirdikleri değişimler eserin temel eksenidir. Birkaç kuşak boyunca aileler kin, haset, ihtiras, umursamazlık, aylaklık, sevgi, aşk, iyilik ve kötülük kavramlarıyla içli dışlı olur.
Cennetin Doğusu’nun içeriği, Adem ve Havva, Habil ile Kabil gibi mukaddes kitaplarda geçen motifler üzerine inşa edilmiştir. İyilik ve kötülük seçme özgürlüğüne mi tabidir yoksa bir alın yazısı mıdır? Amerikan edebiyatının devlerinden Steinbeck bu romanda, Amerikan İç Savaşı’ndan başlayarak Birinci Dünya Savaşı’nın bitimine dek süren bir öyküyle insanoğlunun çalkantılı tarihini resmetmeyi amaçlıyor.
Vadideki Zambak – Honoré de Balzac
Seslendiren: Başak Meşe
Yaşayacağım ama sende yaşayacağım.
İlk yayınlanma tarihi 1836 olan Vadideki Zambak, hâlâ güncel, tertemiz ve evrensel bir aşk hikâyesidir. Evli bir kadına yönelik yoğun hisler duyan Felix, ümitsiz ve platonik bir aşkın pençesine düşmüştür. En çok okunan klasiklerden biri olan Vadideki Zambak’ta Balzac, içinde bulunduğu toplumsal habitattan eskizler ve insanlık hâlleri sunmaktadır.
Veronika Ölmek İstiyor – Paulo Coelho
Seslendiren: Başak Daşman
Tuhaftır, hiç bunun gibi soğuk, bulutlu, kurşuni günlerde azmazdı depresyonum. Sanki doğa benimle uyum içindeymiş, ruhumu yansıtıyormuş gibi gelirdi. Güneş açıp da çocuklar oyun oynamak için sokaklara çıktıklarında, ne kadar güzel bir gün diye herkes umutlandığında ben kendimi çok kötü hissederdim; benim bir türlü katılamadığım bir coşkunluk gösterisini haksızlık olarak düşünürdüm.
Veronika Ölmek İstiyor, mutsuzluğun ve umutsuzluğun yaşama yönelik bakış açısından kaynaklandığını gösteren bir kitaptır. Kitabın ana karakteri olan genç Veronika, psikolojik açıdan iç açıcı bir durumda değildir. Melankolik ve bıkkın bir ruh hâlinden kendisini kurtaramayan genç kadın bir gün intihara kalkışır. Gözlerini hastanede açtığında acı gerçeği öğrenir. Çok büyük bir ihtimalle ve en fazla yedi gün sonra kalbi duracaktır ve yaklaşan ölüm karşısında artık yapabileceği hiçbir şey yoktur. Slovenya’da geçen bu kurgusal hikâyede Veronika gerçekten ölmek mi istiyor yoksa aradığı sadece sevgi mi?
Diriliş – Lev Nikolayeviç Tolstoy
Seslendiren: Kubilay QB Tunçer
İnsanlar, özel bir durumda, bir saat için olsun insan sevgisini her şeyin üstünde tutmayı beceremezlerse kendilerini hiç sorumlu görmeden başkalarına karşı her türlü suçu işleyebilirler.
Diriliş romanında Tolstoy, Nehlüdov isimli karakter üzerinden varoluşsal dönüşümlerini ve benimsediği dünya görüşünü açımlar. Nehlüdov’un psikolojik, politik ve teolojik gelişimi Tolstoy’un kendi yaşamındaki süreçle örtüşür. Bu bakımdan bir nevi otobiyografik roman sayılabilecek olan Diriliş, vicdan azabı ve ruhani arınma kavramlarıyla ilerler. Eserde sosyolojik problemlerin ele alınması ve İncil göndermeleri yoğun bir şekilde işlenir. Eserin her bir sayfası inanç, vicdan, insan ruhu ve toplum çözümlemeleriyle doludur.
1899 senesinde Neva dergisinde okurla buluşturulan ve karşılıksız bir aşk hikâyesi etrafında şekillenen Diriliş, bir sorgulama ve uyanış romanı.
Dünya Klasikleri Storytel’de
Düşünme biçimini değiştiren ve insan ruhunda unutulmaz izler bırakan klasikler Storytel’de. Storytel’de Rus, İngiliz, Amerikan, İrlanda ve Türk klasiklerini bulabilirsin. Aynı zamanda dünya klasiklerinden ve çağdaş klasiklerden de sayısız eseri sesli kitap olarak keşfedebilirsin.
Dünya KlasikleriKitap ÖnerileriKitap Tavsiyeleri