İlber Ortaylı Kimdir?
Akademisyen ve tarihçi İlber Ortaylı, 1947 yılında Avusturya’nın Bregenz şehrinde doğdu. Kırım Tatarı uyruklu Ortaylı’nın ailesi, o henüz 2 yaşındayken 1949 yılında İstanbul’a taşınma kararı aldı. Daha sonra ailesiyle Ankara’ya gelen Ortaylı burada Etlik İlkokulu’nda okudu. İstanbul Avusturya Lisesi’nde hazırlık sınıfını ve ortaokul birinci sınıfı okuduktan sonra ise Ankara Atatürk Lisesi’ne geçiş yaptı. Liseden 1965 yılında mezun olan Ortaylı, Rusçayı, Rus tarihi ve edebiyatını, Ankara Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde uzun yıllar ders veren annesinden öğrenme fırsatı edindi.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ile Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitiren İlber Ortaylı, Viyana Üniversitesi Slavistik ve Orientalistik Bölümü’nde okudu. Master çalışmasını Chicago Üniversitesi’nde yapan tarihçinin öğrenim aşkı hiç bitmedi. Master çalışmasında yanında Prof. Halil İnalcık vardı. “Tanzimat Sonrası Mahalli İdareler” adlı tezi ona 1974 yılında doktor unvanını kazandırdı. “Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu” ise onu doçent yapan çalışmaydı.
Cumhuriyet tarihi üzerine engin bilgisiyle hem halk tarafından sevilen hem de akademide hatırı sayılır bir konuma gelen Ortaylı tarih profesörüdür. Kimilerinin ‘’yaşayan kütüphane’’ olarak adlandırdığı Ortaylı, akademik çalışmalarıyla bilime katkıda bulunurken kitlelere ulaşan kitaplarıyla bizlere yol göstermeye devam ediyor.
- Osmanlı İmparatorluğu’nda İmparatorluğun En Uzun Yılı
- Tanzimattan Sonra Mahalli İdareler
- Türkiye İdare Tarihi, Gelenekten Geleceğe
- Osmanlı Mirası, Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek
- Hukuk ve İdare Adamı Olarak Osmanlı Devleti’nde Kadı
- Son İmparatorluk Osmanlı
- Tarihimiz ve Biz
- Avrupa ve Biz
- Tarihin Sınırlarına Yolculuk
- Türkler’in Tarihi: Anadolu’nun Bozkırlarından Avrupa’nın İçlerine
- Tarihinin Gölgesinde
- Türkiye’nin Yakın Tarihi
- Türkler’in Altın Çağı
- Defterimden Portreler
- Gazi Mustafa Kemal Atatürk
- Osmanlı Toplumunda Aile
- Cumhuriyetin İlk Yüzyılı
- Alman Nüfuzu
- İlber Ortaylı Seyahatnamesi
- Eski Dünya Seyahatnamesi
İlber Ortaylı, kapsamlı bir bakış açısıyla Türk siyasi tarihinin birçok dönemi ile ilgili araştırmalar yaparak bizlerin yararlanacağı eserler kaleme aldı. Özellikle Osmanlı tarihine dair objektif bakış açısıyla kaleme aldığı kitaplar, oldukça değerli, kaynak niteliğinde eserlerdir. Ortaylı’nın son dönemde kaleme aldığı İnsan Geleceğini Nasıl Kurar isimli eseri gençlere kendi hayatlarını kurmanın ve potansiyellerini gerçekleştirmenin yolunu gösteren sohbet havasında yazılan bir kitap. Tarihi konu alan yazılarından bu anlamda farklılaşan eser de okunmaya değer kitapları arasında.
En Çarpıcı İlber Ortaylı Sözleri
İlber Ortaylı’nın eserlerinden altı çizilecek sözler bir yazıyla sınırlandırılamayacak kadar fazla olsa da senin için en çarpıcı İlber Ortaylı sözlerini bir araya getirdik. Türklerin Altın Çağı’ndan Yakın Tarihin Gerçekleri’ne kadar birçok eserini mercek altına aldık. İşte yaşayan kütüphane İlber Ortaylı’nın değerli sözlerinden birkaçı:
İstanbul’u estetik açıdan mahvedenlere, menfaat çetelerine, hırsızlara, haydutlara karşı; ama “Al eline sopayı” şeklinde direnecek değilsin. Ama o çirkin binalarda oturmayacaksın. O binaları yapanlara selam vermeyeceksin, onay veren siyasetçilere oy vermeyeceksin, iltifat etmeyeceksin. Çünkü marifet iltifata tabidir evet; ama edepsizlik de iltifattan cesaret alır.
(Türklerin Altın Çağı)
Türkiye çılgın bir müzik gibidir veya derin anlamlı bir şiir… İnsanı hem yorar hem de mutluluk verir.
(Zaman Kaybolmaz)
Aydın gibi zor tarif edilen kavram bu ülkelerde kısa sloganla tanımlanır; “halkına inen sorumlu adam… vs.” ve Batıda az kullanılan bu kavram burada ağza sakızdır. Son asır Türk münevver veya aydını da bu zihniyete göre tarif edilmiştir. Batı’da kimse “aydın” lafını kartvizit olarak kullanmaz; buralarda bu bir kimliktir.
(Yakın Tarihin Gerçekleri)
Ne yaşadıysanız yüzünüze yansır, insanın yüzü bir kitap gibi okunabilir, ifadeniz bomboşsa da hiçbir şey yaşamadığınız fark edilir. Bundan kaçının, monotonluktan uzaklaşın.
(Bir Ömür Nasıl Yaşanır)
Liyakata dayanan terfi sistemi tıpkı eski cemiyetteki gibi devam etmektedir ve dolayısıyla da bu toplumda tıpkı eski Osmanlı sistemi gibi sınıflaşma meydana gelmemektedir. Yani o anlamda bir sınıflaşma, sadece belirli sınıfların hâkim olduğu ordular ortaya çıkmamaktadır. Belirli zümreden insanların hâkim olduğu bürokrasiler ortaya çıkmamaktadır. Bu, Osmanlı ve Cumhuriyet Türkiye’si için ortak ve mümtaz bir özelliktir.
(Avrupa ve Biz)
Besleyemeyeceği nüfusu üretmek çok ağır bedeli olan bir toplumsal hatadır. Zira, eğitilemeyen ve beslenemeyen göçmen kalabalıklar eninde sonunda marjinal cemaatlere dönüşürler.
(Yakın Tarihin Gerçekleri)
Arap milliyetçiliği, 19. asrın sonunda ortaya çıkan ve daha çok İmparatorluk merkezileştikçe güçlenen bir akımdır. Batı tesirinin büyüklüğü, ilk Arap milliyetçilerinin Hristiyan olmaları veya Hristiyan Batı tesirinde kalan kimseler arasından çıkmasıyla anlaşılıyor.
(Gazi Mustafa Kemal Atatürk)
Türkiye’de tuhaf bir komünizan eşitlik anlayışı var. Adam zekâları, bilgileri, görgüleri eşitlemeye çalışıyor. Allah hiçbir zaman insanları eşit yaratmıyor. Bunun biri güzel, biri çirkin. Bir tanesi zeki, öteki değil. İnsanları bu şekilde eşitlemeye çalışmak Stalinist bir anlayıştır. Bizimkiler parası olmayanlarla parası olanları eşitleyeceğine zekâları eşitlemeye çalışıyor. Zeki olmayan bir çocuğa vereceğin eğitimle zeki olanı nasıl ziyan edersin?
(Tarihin Sınırlarına Yolculuk)
Birinci Roma çok tanrılıydı. İkincisi Hristiyan’dı. Üçüncüsü Müslüman olamaz mıydı?
(Osmanlı Barışı)
Türk ordusu ricat etmeyi bilmezdi. İlk defa ricat etmeyi İstiklal Savaşı’nda öğrenmiştir. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın harp tarihimizdeki büyük katkısı düzenli geri çekilmeyi öğretmesidir.
(Avrupa ve Biz)
İslam aleminde Türkler için bir model yoktur; çünkü biz modern bir dünyada muasır bir medeniyeti hem benimsemek hem de onunla kavga ederek tarihimizi ve kimliğimizi korumak zorunda olan bir milletiz.
(Son İmparatorluk Osmanlı)
Sorumluluk alamayan insanlar boş olur. Bir de hak talep ediyorlar. Sorumluluk duygun yoksa hak talep edemezsin. Çünkü hakkın temelinde sorumluluk vardır. Aksi de mümkün değildir.
(Bir Ömür Nasıl Yaşanır?)
Toplumlar nihayetinde insanlardan oluşur, insanlar da sonuçta ortak paydalarda benzeşirler. Bilinçte birleşmeseler dahi birtakım benzeşme noktalarında bir araya gelmeleri kaçınılmazdır. Ama görüyoruz ki toplumlar birbirlerinden farklıdırlar; aynı dili konuşmazlar. İşte bu farkı doğuran şey, tarihtir.
(Türklerin Altın Çağı)
Birbirlerini tanımayan, birbirlerinden şüphe eden kitlelerin bulunduğu yerde ne sulh-ü salah yani barış, ne de onurlu bir eşitlik olur.
(Son İmparatorluk Osmanlı)
İlber Ortaylı Eserleri ve Çok Daha Fazlası Storytel’de
Eserleriyle bugün tarih biliminin Türk milletine ve özellikle gençlere sevdirilmesinde önemli bir rol oynayan İlber Ortaylı’nın en etkileyici sözlerini eserlerinde bulabilirsin. Storytel’in geniş arşivinden erişebileceğin bu kitaplar ve daha birçok değerli kaynağı okumak için ne bekliyorsun? Tarihçilerden bilim-kurgu yazarlarına sayısız değerli kişinin pek çok eseri Storytel’de. Daha fazla bilgi için.
Kitap ÖnerileriKişisel Gelişim KitaplarıOkunması Gereken Kitaplar