Kitapların zengin dünyasına adım atan okurların bir kitaba tutkuyla bağlanmasının arkasından en büyük neden, kuşkusuz ki eserin sürükleyiciliğidir. Dedektifin peşine takılıp suçluları kovaladığımız polisiyelerden, bizi kedere boğacak aşk hikâyelerine; geleceğin dünyasını tasarlayan fantastik eserlerden, geçmişin izlerini sürdüğümüz tarih kitaplarına pek çok sürükleyici eseri dahil ettiğimiz “En Sürükleyici Kitaplar” listemizle seni farklı âlemlere sürükleyecek harika bir yazı hazırladık. İşte elinden bırakamayacağın kitaplardan bir seçki.
Polis – Jo Nesbo
Adalet için savaşmaya cesaret edemeyen herkesin vicdan azabı duyması gerekir.
İskandinav polisiye akımının usta isimlerinden Jo Nesbo’nun büyük ilgi gören eseri Polis, okuru sürprizlerle şaşırtırken gerilimi her an zirvede tutmayı başarıyor. New York Times’ın ‘çok satanlar’ listesinde de yer alan kitap, yazarın en karanlık ve rahatsız edici romanı olarak kabul ediliyor..
Serinin 10. kitabı olan Polis; daha önce çözemedikleri, uzun zaman önce işlenen cinayetlerin mahallinde öldürülen polis memurlarının hikâyesini çok katmanlı bir kurguyla aktarıyor. Nefes nefese okunan bu sürükleyici eserde, okuyucuyu dedektif Harry Hole karakterinin peşine takılarak Oslo sokaklarında gizemli bir katilin peşine düşüyor. Harry Hole, giderek daha da cesaret kazanan bu ürkütücü katili, kendisine yeni bir avı bulmadan önce yakalamak zorunda. Eserlerinde gerilimi ve polisiye temalarını bir araya getirmeyi başaran yazar bu kitabında, okuru bir çırpıda okuyacağı gizemli bir maceranın içine sürüklüyor.
SS Generali – Sven Hassel
Seslendiren: Korel Cezayirli
Bizler artık insan değil, iblislik görevlerini otomatik olarak yerine getiren makineleriz.
Danimarkalı yazar Sven Hassel, II. Dünya Savaşı’nı konu alan romanlarıyla tanınıyor. SS Generali de yazarın bu çizgisini devam ettirdiği, en sürükleyici kitaplarından bir tanesi. SS’ler Hitler’in özel muhafızlarından oluşan birliklere verilen isimdir. Okur, eserde savaşın getirdiklerini ve götürdüklerini Alman askerlerinin gözünden görme şansı elde ediyor.
Kitap, sadece sürükleyici bir savaş romanı değil; aynı zamanda insanlığı geçmişiyle yüzleştirmeyi amaçlayan tarihe ışık tutan bir eser. Sarsıcı bir hikâyeyle okurla güçlü bir bağ kurmayı başaran yazar, insanlığın yaşadığı korkunç tecrübelerden ders çıkarabilmesi için geçmişe cesaretle ayna tutuyor. Özellikle savaş romanlarını ve bu konuların geçtiği atmosferi sevenler, SS Generali’ni mutlaka okumalılar.
Yeşilin Kızı Anne – L. M. Montgomery
Seslendiren: Bahar Yanılmaz
Ağaç dallarındaki güzel hayatlarını, onları seçerek kısaltmamam gerektiğini düşündüm -bir elma çiçeği olsaydım seçilmek istemezdim. Ama karşı koyamadım işte. Karşı konulmaz bir cazibeyle karşılaştığınızda ne yaparsınız?
Çok satan kitaplarıyla şöhreti tüm dünyaya yayılan Kanadalı yazar L. M. Montgomery, Yeşilin Kızı Anne ile, arkasından devam kitapları gelecek ilgi çekici bir seriye başlangıç yapıyor. Her satırında yazarın zengin hayal gücünün izlerini bulabileceğiniz Yeşil Kızı Anne, okuru yetim Anne Shirley’nin duygu dolu dünyasına götürüyor. Yazarın bu eseri dünya genelinde o kadar çok beğeniliyor ki, kitabın dizi uyarlaması da çekiliyor. Hatta birçok kişi, ilk başta diziyle tanıştıktan sonra hikâyenin orjinaline ilgi duymaya başlıyor.
Kitap, hayatı üzücü tesadüfler ve olaylarla dolu olan küçük kız Anne Shirley’nin Cuthbert kardeşler tarafında evlat edinilmesinden sonraki süreci anlatıyor. Hayal gücüne sarılarak hayatta kalan Anne’in kitap boyunca, okurun bakış açısını değiştirecek nitelikteki etkileyici sözleriyle eser zenginleşiyor. Tüm kırgınlıklarına rağmen iyimser kalmayı ve hayal kurmayı asla bırakmayan Anne, okuyucu için hayatın nasıl yaşanması gerektiğine dair ilham veriyor.
Zindankale – Sezgin Kaymaz
Seslendiren: Emre Melemez
Kişiye ne oluyorsa kendi içinden, kendinden dolayı oluyordur. Sebebi dışarıda arayanın sonu hüsrandır. Kişi kendini bildi miydi her şeyi bildi, kendini buldu muydu her şeyi buldu, kendini halletti miydi her şeyi halletti demektir.
Zindankale, birbirlerini hiç tanımadan, farklı ailelerde büyüyen ikiz kardeşler Davut ve Çiğdem’in hikâyesini anlatıyor. İki kardeşin hayatı gördükleri gizemli bir rüyadan sonra kesişiyor. 30 yaşına aştıktan sonra ortak bir rüya gören kardeşlerin heyecan dolu hikâyesi, zengin bir kurguyla kaleme alınmış.
Güçlü karakterlerinin ağzından çıkan etkili lafları kitabın örüntüsüne başarıyla yediren yazar, Zindankale’yle soluksuz okunacak bir eser ortaya koyuyor. Kader, ölüm, kardeşlik ve dostluk başta olmak üzere birçok temaya değinen yazar, okura hayatta bildiklerini sorgulatmayı başarıyor. Zindankale’yi en sürükleyici kitaplar listenize hiç düşünmeden alabilirsiniz.
Kuşların ve Yılanların Şarkısı – Suzanne Collins
Seslendiren: Fatih Gülnar
Renklerin bir anlamı var mı?’’ diye sordu Clemensia. ‘’Dünya görüşünüze göre değişecek şekilde, her şeyin anlamı vardır ya da hiçbir şeyin anlamı yoktur, dedi Dr. Gaul.
Yazarı dünyaca ünlü Açlık Oyunları serisinin 4. kitabı Kuşların ve Yılanların Şarkısı, bizi geçmişte bir yolculuğa çıkarıyor. Eser, serinin tanınan kahramanı Coriolanus Snow’un hikâyesine odaklanıyor. Snow ailesi, Açlık Oyunları‘nın başlamasına neden olan o korkunç savaştan önce Capitol’ün en zengin ailelerinden biridir. Coriolanus yani Coryo, büyükannesi ve kuzeniyle birlikte bir apartman dairesinde yaşamaktadır. Yiyecek ve giyecek dahi alamayacak fakir olan Coryo, Capitol’ün en prestijli lisesi olan Akademi’deki başarısı sayesinde onuncu Açlık Oyunları’nda akıl hocası olarak seçilir. İşte bu baht dönümünün ardından hikâye heyecanlı bir hâl alır.
Coriolanus’un hikâyesini anlatırken her bölümde farklı olayların incelendiği kitap, serinin diğer kitapları gibi bir çırpıda okunan sürükleyici bir eserdir. Eleştirmenlerin olumlu yorumlarıyla da başarısını perçinleyen Kuşların ve Yılanların Şarkısı; dostluk, otorite ve ihanet temaları çerçevesinde sizi heyecanlı bir kurgunun içerisine sokuyor.
Martin Eden – Jack London
Seslendiren: Fatih Sönmez
Kitaplarla, resimlerle, güzel şeylerle dolu olan, insanların alçak sesle konuştukları, kendilerinin ve düşüncelerinin temiz olduğu bir havayı solumak istiyorum.
Amerika’nın dünyaya kazandırdığı en büyük yazarlardan biri olan Jack London, bir romancının yanı sıra gazeteci ve aktivist kimliğiyle de tanınıyor. Martin Eden’de kendi kendini yetiştiren bir proleterin yazar olmak için verdiği uğraşı anlatıyor. Eser, ilk olarak Eylül 1908’den Eylül 1909’a kadar The Pacific Monthly dergisinde okurla buluşuyor. Eylül 1909’da ise kitap olarak yayımlanıyor.
Jack London, Martin Eden’ın hikâyesinde aslında kendi hayatından ve deneyimlerinden esinlenmiş olsa da; kitabın ana karakteriyle kendi yaşantısı arasında çok net farklılıklar barındırmaktadır. Martin Eden, sosyalizmi köle ahlakı olarak görür. Nietzsche’nin köle-efendi diyalektiğine gönderme yapan bu reddin yanı sıra kaderine karşı yoğun bir mücadele veren tutkulu bir birey motifiyle de yazar güçlü bir karakter kurmayı başarıyor.
Güven – Cilt 2 – Vedat Türkali
Seslendiren: Gürsu Gür
Tastamam bir şey var mı bu dünyada? Yakalayabilirsen, insana yakışan mutluluklar var! Yolunu akıllıca çizmek var bir de!
Güven, Vedat Türkali’nin Komintern belgelerini baz alan iki ciltlik eseri. Yazar, eser boyunca yoğun oranda monologlara ve diyaloglara başvuruyor. Türkiye Komünist Partisi’nin tarihine dair tüm iç dinamiklerini bilen ve aynı zamanda dönemin sorunlarına da tanıklık etmiş olan Türkali; demokrattan faşiste, iş adamından polise uzanan bir skalada toplumu farklı kesitleriyle ele alıyor. Güven, Türkali’nin aydın kişiliği, toplumu ve insanı tahlil etme konusundaki becerisinin yansıdığı önemli bir romanı. Olayları derinlemesine ele alarak ustaca aktardığı bu eser aynı zamanda, yazarın kendine özgü tarzını ve dilini de ortaya koyuyor. Tüm toplumsal grupların bakış açılarının tarafsız ve ustaca aktarıldığı bu kitap, tarihe birebir tanıklık eden Türkali’nin yeteneği sayesinde güncelliğini kaybetmeden zevkle okunan bir eser.
Bayan Ming’in Hiç Olmayan On Çocuğu – Eric Emmanuel Schmitt
Düşünmeden öğrenmek gereksizdir; öğrenmeden düşünmek tehlikelidir.
Dünya çapında şöhret yakalayan roman ve oyun yazarı Eric Emmanuel Schmit’in 2012 yılında kaleme aldığı eseri Bayan Ming’in Hiç Olmayan On Çocuğu, Çin’in Yunhai kasabasındaki tuvalet bekçisi Bayan Ming’in hikâyesine odaklanıyor. Çin’de uygulanan tek çocuk yasasına rağmen 10 çocuğu olduğunu iddia eden kahramanımız, otelde tanıştığı Fransız işadamına olağanüstü hikâyeler anlatıyor. İşadamı her ne kadar hikâyelerin gerçekliğine inanmakta zorlansa da hayat dersi veren bu öykülerin bağımlısı olmaktan kendisini alamıyor.
Grand Hotel’in yaşlı ve bilge çalışanı Bayan Ming’in hikâyelerini dinlediğimiz kitap, bizi bambaşka dünyalara götürürken yeni bir bakış açısı da kazandırıyor. Çünkü Ming’in anlattıkları Konfüçyüs’ün ve Mao’nun değerlerinin izlerini taşıyor.
Genç Werther’in Acıları – Johann Wolfgang von Goethe
Seslendiren: Okan Bayülgen
İnsan aslında karmaşık bir varlık değil. Çoğunluğu zamanın büyük bir bölümünü yaşamak için kullanıyor, geriye kalanı ise özgür oldukları küçük zaman diliminden öyle korkuyor ki ondan kurtulmanın her türlü yolunu deniyor. İşte insanın değişmez yazgısı!
Alman romantizminin büyük isimlerinden Goethe, dünya klasikleri arasına giren eseri Genç Werther’in Acıları’nı henüz 20 yaşındayken kaleme alıyor. İki haftada tamamlanan eser günümüzde hâlâ, mektup-roman türünün en iyi örneklerinden biri olarak kabul görmektedir. Yayınlandığı 1774 yılında yazara büyük bir şöhrete kavuşturan eser, romantizm akımının birçok öğesini taşımasıyla dikkat çekiyor.
Kitap, bir hukuk stajyeri olan Werther’in nişanlı bir kadın olan Lotte’ye duyduğu tarif edilemez aşkı ve bu aşkın yazarın ruhunda yarattığı sarsıntıyı anlatıyor. Eserin bizzat Goethe’nin Wetzlar Alman Yüksek Mahkemesi’nde asistan olarak çalıştığı dönemde Charlotte Buff isimli kadına duyduğu karşılıksız aşktan ilham aldığı söylenir. Goethe, bu hikâyede kalp ve akıl arasındaki mücadeleyi; mutluluk, ölüm ve intihar gibi önemli temalarla destekleyerek, aslında aşkın insanın varoluşunun diğer öğeleriyle nasıl iç içe geçtiğini gözler önüne seriyor.
Ayın En Çıplak Günü – Buket Uzuner
Seslendiren: Başak Daşman
Birbirlerine dokunsalar, bir daha hiç ayrılamayacak kadar sevdiler birbirlerini, ama dokunmayacak kadar da büyümüşlerdi artık.
Çok satan kitaplarıyla adından bir hayli söz ettiren Buket Uzuner, aynı zamanda bol ödüllü bir yazar. Uzuner’in birbirinden sürükleyici öykülerinden oluşan kitabı Ayın En Çıplak Günü’nde 9 farklı hikâyeyle tanışacaksınız. Bireyin iç dünyasına ayna tutan bu öykülerde yazar, okuru kişinin kimi zaman kendine bile itiraf etmekte zorlandığı gerçeklerle yüzleştiriyor.
Tek Şahit Zamandı – Jeffrey Archer
Seslendiren: Burak Demir
Kimi insanlar, başkaları sizi ardına bakmadan terk ederken, en zor anınızda yanınızda kalır. Bir elin parmaklarıyla sayılabilecek bu insanlar, zamanla en yakın dostlarınız olur.
Tek Şahit Zamandı, uluslararası arenada çok satanlar arasına giren kitaplarıyla tanınan Jeffrey Archer’ın en etkileyici eserlerinden bir tanesi. İki büyük savaşın kıskacında yaşanan olayları anlatan kitap, Harry Clifton’ın hikâyesine odaklanıyor. Savaşta öldüğünü zanettiği babasının, aslında bambaşka bir nedenden öldüğünü öğrenen Clifton henüz bu gizemi çözemeden bir de babasının aslında gerçek babası olmayabileceği ihtimaliyle karşı karşıya kalır. O bu gerçekle yüzleşmeye başladığı dönemde II. Dünya Savaşı patlak verir. Clifton artık bir seçim yapmak zorundadır. Ya öğrenimine devam edecek ya da Hitler Almanya’sıyla savaşmak zorunda kalacaktır. İşte Clifton’ı seçim yapmak zorunda bırakan bu tuhaf ikilem, okur için de heyecanlı bir yolculuğun başlangıcıdır.
Rahmet Yolları Kesti – Kemal Tahir
Seslendiren: Ali Atilla Şendil
Türkü kısmında yalan olmaz. Türkü âşık işidir.
Toplumsal gerçekçi fikirlerini kitaplarının merkezine koyan bir yazar olan Kemal Tahir, Türk Edebiyatına kazandırdığı kurgu eserleriyle tanınıyor. Rahmet Yolları Kesti’de de yazar, ağalık sistemi ve eşkıyalık arasındaki bağların ve bunun halk açısından nasıl bir zorbalığa dönüştüğünün hikâyesini anlatıyor. Kitapta Tahir için eşkıyalar sefil ve dolandırıcı insanlardır. Halkın gözünde büyümelerinin nedeni ise yaydıkları korku ve onların duyduğu çaresizliktir. Döneminin sorunlarına ayna tutmayı başaran Kemal Tahir, bu eserinde halkın sorunlarını ilgi çekici bir örüntüyle yansıtıyor.
Midas’ın Müritleri – Jack London
Seslendiren: Cemil Büyükdöğerli
Eskinin Feodal Baronluğu dünyayı ateş ve kılıçla talan etmişti; günümüzün Sermaye Baronluğu ise yeryüzünün ekonomik güçlerini ele geçirip istediği gibi kullanmakta ve dünyayı sömürmektedir. Ebedi olan kas değil, akıldır ve hayatta kalmaya en uygun olanlar, entelektüel ve ticari açıdan güçlü olanlardır. Bizler, Midas’ın Müritleri, ücretli köleler olmaya razı değiliz.
Jack London, bu kısa hikâyesinde varlıklı bir iş adamıyla ondan para koparmanın peşinde olan Midas’ın Müritleri isimli örgütün amansız mücadelesine odaklanıyor. Her zamanki toplumsal adaletsizlik temasını etkileyici bir hikâyeyle işleyen London, okuru nefes kesici bir mücadelenin içine sürüklüyor. Kitabın içerisindeyse okuru birbirinden çarpıcı dört farklı öykü bekliyor.
Bir Nefeste Dünya Tarihi – Emma Marriot
Seslendiren: Tolga Korkut
Piramitler, firavunun ölümden sonraki hayatı için inşa edilmişlerdir. Piramitler, Güneş Tanrısı Ra inancıyla yakından ilişkilidir. Bir noktadan genişleyerek inen şekli, güneş ışınlarını andırır ve merhum kralın tanrılara doğru yükselişi için bir merdiven rolü oynar.
Antik medeniyetlerden II. Dünya Savaşı’na kadar geçen dönemde insanlığın izini süren Emma Marriot, okuru sürükleyici bir tarih kitabıyla tanıştırıyor. 6 kısımdan ve toplam 200 sayfadan oluşan eser, tarih boyunca yaşanan olayları bölgelere göre ele alıyor. Kitabın kısımları, İlk İmparatorluk ve Medeniyetler, Antik Dünya, Ortaçağ, Değişen Dünya, Devrim ve Avrupa Emperyalizmi ile yeni Bir Dünya Düzeni’nden oluşuyor. Akıcı bir dille yazılan bu kitap dünya tarihine genel bir başlangıç yapmak isteyenlerin bir çırpıda okuyabilecekleri sürükleyici bir başucu kitabı.
Frankenstein – Mary Shelley
Seslendiren: Yiğit Vatansever
Ayrım gözetmeksizin her şeyi öğrenmek de istemiyordum. İtiraf edeyim, ne dillerin yapısı, ne hükümetlerin işleyişi, ne de çeşitli devletlerin siyaseti çekici geliyordu bana. Öğrenmek istediğim, yerin ve göğün sırlarıydı.
Edebiyat tarihinin en ünlü gotik eserlerinden biri olan Frankenstein, Mary Shelley tarafından 200 yılı aşkın bir süre önce kaleme alınmış bir eser. Varlığın sırlarının peşinde olan bir bilim insanının yarattığı canavarın serüvenini konu alan eser; yaşam, ölüm, yabancılaşma, yalnızlık ve varoluş temalarını işliyor. Roman, Kuzey Kutbu’na bir keşif gezisinde olan Kaptan Robert Walton’ın İngiltere’deki kız kardeşine yazdığı mektuplarla başlıyor. Bu mektupların sonuncusunda Walton, bitkin bir adam olan Dr. Victor Frankenstein’ın hikâyesini anlatıyor.
Frankenstein, annesinin zamansız ölümünün ardından kendisini hayatın gizemini çözmeye adar. Kendisini gizli bir projeye kaptıran doktorun amacı ölüleri diriltmektir. Cesetlerden alınan vücut parçalarını bir araya getirerek ölü bir adama hayat veren doktor, ortaya çıkan dehşet verici sonuçlardan kurtulmaya çalıştığı esnada beklenmedik şekilde hastalanıp yatağa düşer. Uyandığında erkek kardeşinin öldürüldüğünü öğrenir. Kendi yarattığı canavarın neden olduğu bu korkunç olayın etkisinden kurtulamayan Frankenstein, bir gün buzların arasında yaratığa rastlar. Yaratıcısı tarafından reddedilen ve yalnız bırakılan canavar, iyilik yapmaya çalıştıkça insanlar tarafından dışlanmıştır. Bu noktadan sonra roman, içi öfke ve lanetle dolan canavarın hazin hikâyesine döner.
İstanbul’un Kayıp Mührü – Şengül Boybaş
Seslendiren: Gürsu Gür
Sonunda rahat bir nefes aldı, az önce mengeneyle sıkılır gibi daralan yüreği nihayet ferahlamıştı. Özgürlüğün düşüncesi bile insana bunu yapıyorsa gerçekten özgür olduğunda neler hissedecekti acaba?
Dünyanın Uyanışı serisiyle tanınan Şengül Boybaş, İstanbul’un Kayıp Mührü’nde okurlarını heyecan dolu bir maceraya davet ediyor. Yazarın alışıldık temaları aşk, ezoterizm, tutku ve dostluk etrafında kurguladığı bu hikâyede kendinizi Londra’dan İstanbul’a uzanan bir gizemli bir serüvenin içinde buluyorsunuz.
Baskıcı annesinden sıkılan Edwin, doğum günü partisinde evden uzaklaşarak arkadaşlarının hazırladığı partiye katılır. Burada Mert ile tanışan Edwin, büyükbabasının İstanbul’da ona bıraktığı eve taşınır. Eğitimine İstanbul’da devam eden Edwin, büyükbabasının ona miras bıraktığı bir kutuyu açmasıyla hayatının sır dolu perdesini aralamasının vaktinin geldiğini anlar.
Dorian Gray’in Portresi – Oscar Wilde
Seslendiren: Sercan Gidişoğlu
Bastırmaya çabaladığımız her güdümüz, zihnimizde yuvalanan bir yılan gibi bizi zehirliyor.
İngiliz yazar Oscar Wilde’ın unutulmaz eseri Dorian Gray’in Portresi, ilk olarak 1890 yılında Lippincott’s Monthly Magazine isimli bir dergide yayınlanıyor. Daha sonraki yıllarda kitap olarak basılan eser, yazarın aynı zamanda tek romanı olma özelliğini taşıyor. Yazar tarafından ‘’bir ruhun hikayesi’’ olarak betimlenen eser, kitabın ana karakteri olan Dorian ve onun dostlarına odaklanıyor.
Kaybettiği ailesinden kendisine kalan mirasla varlıklı bir hayat sürdüren Dorian, etkileyici bir güzelliğe sahip olan genç bir delikanlıdır. Kendisine normalin ötesinde ilgi duyan dostu Basil vasıtasıyla tanıştığı Lord Henry’nin yaklaşımından çok etkilenen Dorian için artık önemli olan tek şey, gençlik ve güzelliktir. Hayatının merkezine hazzı koyan Dorian’ın ilgi çekici hikâyesini konu eden eserde; ölümlülük, iyilik ve kötülüğün mücadelesi, etik ve sanatın amacı gibi temalar da işleniyor.
Ahmet Ümit – Aşk Köpekliktir
Seslendiren: Murat Özgen
Ama ilginçtir, dünyanın en anlamlı işini yaptığı için yaşamı en anlamlı olması gereken bu adam mutsuzdur.
Suç romanlarıyla tanınan usta yazar Ahmet Ümit, Aşk Köpekliktir’de aşkı derinlemesine ele alan öykülerini bir araya getiriyor. ‘’Aşk imkânsızı ümit etmektir’’ diyen yazar, birbirinden farklı karakterlerin dünyasını ,incelikle ele alarak aşkın birbirinden farklı yüzlerine ayna tutuyor. Aşkın ne olduğuna dair sorulan sorulardan yola çıkan yazarın akıcı bir dille kaleme alınan öyküleri, sade üslubu sayesinde kolayca okunuyor.
Kara Kedi – Edgar Allan Poe
Seslendiren: Fatih Sönmez
Fiziksel olarak acı çekmesem de ruhsal olarak sonsuz acılara katlanıyorum.
Şiirleri ve kısa hikâyeleriyle öne çıkan, Amerikalı yazar Edgar Allan Poe, Kara Kedi’de bizi yazarın imzası niteliğindeki karanlık öykülerinin dünyasına sokuyor. Kitaba adını da veren Kara Kedi isimli öykü dışında Kavil, Altın Böcek ve Kızıl Ölümün Maskesi öyküleriyle kaleminin gücünü ortaya koyuyor. Yazarın her satırında kendine has tarzını görebileceğiniz bu hikâyelerdeki ana temalar arasında delilik, alkolizmin olumsuz etkileri ve suçluluk ön plana çıkıyor. İnsanın karanlık tarafını yansıtan Edgar Allan Poe, bu kitabında insanın dünyadaki durumuna dair evrensel temalara dokunmayı başarıyor.
Leyla Erbil – Gecede
Seslendiren: Deniz Yüce Başarır
Bahçemde çiçeklerim ve denizaşırı yerlerden getirdiğim tohumluklarımla uğraşarak ne bir eş, ne bir merhaba, şu dar gönlümü avutarak beklerim ölüm günlerimi yapayalnız.
Türk Edebiyatı’nın sözünü sakınmayan, özgün kadın yazarlarından biri olan Leyla Erbil, Gecede eserinde birbirinden özel hikâyelerini bir araya getiriyor. Yazarın biçimde özgürlük arayışının izlerini bulabileceğiniz bu öykülerinde varoluşçuluktan toplumsalcılığa kadar farklı eğilimlerin etkisini görmek mümkün. İçinde fantastik öğeler taşıyan bir öyküsüyle hafızalara kazınan kitap Leyla Erbil’in en önemli eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Akıcı dili ve etkileyici olay örüntüsü sayesinde günümüzde de büyük bir ilgiyle takip edilen Gecede okuru farklı dünyalarla tanıştıracak bir yolculuğa çıkarıyor.
Karpatlar Şatosu – Jules Verne
Seslendiren: Mutlu Albayram
Yürekten gelen bu sestir yalnızca yüreğe varan.
Fransız yazar Jules Verne, kaleme aldığı bilim kurgu tarzındaki kitaplarıyla büyük bir ün edinmiş bir yazar. Karpatlar Şatosu, Transilvanya’da Karpat dağlarındaki terk edilmiş bir şatoda gerçekleşen tuhaf olayları konu alıyor. Bram Stoker’ın Drakula isimli eserine dahi ilham kaynağı olduğu söylenen Karpatlar Şatosu, gotik edebiyatla romantizm öğelerini aynı anda işliyor.
Kitap, köyün çobanlarından birinin bir dürbün alması ve bu dürbünle etrafı gözlerken terkedilmiş bir şatodan dumanlar çıktığını görmesiyle başlar. Köy halkı bu gizemi çözmek için harekete geçer. Bununla beraber şatoyla ilgili hurafelerden ötürü buraya gitmeye çekinirler. Cesaretini toplayıp şatoya giden köylüleri burada entrika dolu olaylar beklemektedir.
Perili Köşk – Ömer Seyfettin
Seslendiren: Mehmet Atay
Tolstoy daha dokuz aylık bir çocukken kendisinin banyoya sokulduğunu hatırlıyor. İlk duygusu bir haz! Benimki müthiş bir ızdırap ile başladı.
Kişisel tecrübelerinden ve toplumsal olaylardan etkilenerek yazan Ömer Seyfettin, sade diliyle ön plana çıkan yazarlarımızdandır.. Perili Köşk geçmişten günümüze Türk Edebiyatı’nın unutulmaz eserlerinden bir tanesi olarak kabul görmüştür. Perili Köşk’te yazar, hakkındaki olumsuz söylentilere rağmen gizemli bir köşkü kiralayan Sermet Bey ve ailesinin hikâyesini anlatır.
Akılcı tarafı ağır basan Sermet Bey, perili olduğu söylenen köşkün üç yıllık kirasını peşin vererek kalabalık ailesiyle birlikte bu köşke yerleşir. Bir süre sonra gerçekten de köşkte periler belirlemeye başlar. Bu işte bir tuhaflık sezen Sermet Bey, hayaleti yakalamayı kafaya koyar. Perili Köşk, Sermet Bey’in yaşadıkları üzerinden insanların dini duygularının nasıl sömürüldüğünü anlatan eleştirel bir hikâyedir. Perili Köşk, yazarın akıcı dili ve kitabın ilgi çekici konusu sayesinde bir çırpıda okunacak bir eser.
Petersburg Öyküleri – Gogol
Seslendiren: Uğurcan Akbaş
Bu gülümsemede pervasız ama acınası bir ifade vardı; ilahi bir soyluluk ifadesi bir rüşvetçinin çirkin yüzüne ne kadar uyar ya da bakkalın veresiye defteri bir şairin eline ne kadar yakışırsa işte öyle garip bir gülümsemeydi bu.
Ukrayna asıllı Rus yazar Nikolay Gogol, roman, öykü ve tiyatro eserleriyle tanınıyor. Eserlerinde realizm etkisi ağır basan yazar, Petersburg Öyküleri’nde Rusya’dan insan manzaraları sunuyor. Eserin içinde Nevski Bulvarı, Burun, Portre, Palto, Fayton, Villada Geceler ve Bir Delinin Hatıra Defteri isimli toplam 7 öykü bulunuyor. Sıradan insanların acılarını büyük bir ustalıkla okura aktarmayı başaran Gogol, bu kitabında da bol bol hicve başvurarak okuru St. Petersburg insanının gerçekliği üzerinden dönemin toplumsal yaşantısına ayna tutuyor.. Sanatsal ve edebi yönden zamansız bir eser olarak kabul edilen Petersburg öykülerini zevkle okuyacaksınız.
Doğu Ekspresinde Cinayet – Agatha Christie
Seslendiren: Murat Eken
Eğer size yalan söylemiş olan birinin yüzüne gerçeği çarparsanız, çoğunlukla hemen gerçeği açıklar, tabii büyük ölçüde şaşkınlıktan. Ancak bu tepkiyi görmek için yaptığınız tahminin doğru olması gerekir.
En sürükleyici kitaplar dendiğinde polisiye türünün eşsiz yazarı Agatha Christie’nin unutulmaz eseri Doğu Ekspresinde Cinayet’i ilk akla gelenlerdendir. Polisiye türünün en iyi örnekleri arasında gösterilen Doğu Ekspresinde Cinayet, okumaya başladıktan sonra bitirene kadar elinizden bırakamayacağınız sürükleyici bir kitap.
Buz gibi bir gecede, Doğu Ekspresi seferini yapan trende, Amerikalı bir milyoner ölü bulunur. Christie’nin kitaplarının ana karakterlerinden ünlü dedektif Hercule Poirot, bu cinayetin peşine düşer. Ancak tipi nedeniyle kara saplanan trendeki bu gizemi çözebilmek için önünde sadece birkaç saat vardır. Bu süre sonrasında yerel yetkililer olaya el koyacağı için Poirot vakit kaybetmeden harekete geçer. Poriot’un, defalarca bıçaklanarak öldürülen Amerikalı yolcunun katilini bulmak üzere başlattığı bu heyecanlı maceraya kitabın başından sonuna kadar “Katil kim?” sorusunu sorarak okur da katılır.
Rehine – Tess Gerritsen
Seslendiren: Dilek Gürel
İnsanlar görmeyi beklediklerini görür. Korkunç şeylerin güzel görünebileceği asla akıllarına gelmez.
Çok satan kitapların yazarı Amerikalı Tess Gerritsen, Rehine’de gene okuru heyecanlı bir hikâyenin içerisine sokuyor. 11 kitaptan oluşan serinin 5.si olan Rehine’de yazar, polisiye türünün sınırlarını zorluyor. Heyecan ve gerilim dolu anlatımıyla okuru kitabın sayfalarına kilitlemeyi başaran Gerritsen, son sayfaya kadar merak uyandırmayı başarıyor.
Morga gelen isimsiz bir kadının ceset torbası açıldığında yaşadığı fark edilir. Hastaneye götürülen kadın burada sinir krizi geçirir, güvenlik görevlisini öldürür ve hastaları rehine alır. Hastaların arasında burada doğum için bulunan Rizzoli de vardır. FBI ajanı işin peşine düşer fakat bu kadının gizemi basit bir sinir krizinin ötesine uzanır.
Bir Ceset Bir Söz – Gülce Başer
Seslendiren: Deniz Yüce Başarır
Aşk, ancak gönül sahiplerine nasip olur.
Gülce Başer, bu kitabında polisiye romanlarındaki klasik olay örgüsünün ötesine geçerek farklı katmanları olan bir eser kaleme almış. Kitabın başından sonuna kadar okuyucunun merakını canlı tutmayı başaran yazar, heyecan dolu bu hikâyede aynı zamanda ülkedeki kadınların durumu, devletteki siyasi yapılanmalar, tarikatlar ve başörtüsü meselesi gibi birçok konuya dokunuyor.
Aya Yolculuk – Jules Verne
Seslendiren: Hakan Coşar
Bir de cahillerden oluşan boş inançlılar sınıfı vardı elbet; böyleleri hiçbir şey bilmemekle kalmaz, olmayanı da bilirler.
Jules Verne’in modern klasikler arasında çoktan yerini alan eseri Aya Yolculuk, bilim kurgu türünün öncüleri arasında bulunuyor. Kitabın konusu, 1865 yılında Amerikan iç savaşından çıkan topçuların kendilerini meşgul edecek bir iş bulamadıkları için aya gidecek bir mermi yapmaya karar vermesini ve akabinde gelişen olayları ele alıyor. İnsanlığın aya ayak basmasından yaklaşık olarak 100 yıl öncesine giden bir dönemde yazılan eser, Jules Verne’in ne derece öngörülü bir yazar olduğunu ortaya koyuyor.
Silah Kulübü üyelerinin aya mermi gönderme hayaliyle başlayan olaylar, kulübün başkanı Barbicane’in dünyada hatırı sayılır dostlarının olmasıyla bir aya yolculuk projesine ilerliyor. Yirmi sekiz bölümden oluşan eser, muhteşem betimlemeleri ve heyecan dolu olay örgüsüyle okurun bir çırpıda okuyacağı kitaplar arasına girmeyi başarıyor.
İnsanın Anlam Arayışı – Victor E. Frankl
Seslendiren: Fatih Sönmez
Yaşamak acı çekmektir ve hayatta kalmak acıda bir anlam bulmaktır.
Avustralyalı psikiyatrist Victor E. Frankl’ın İkinci Dünya Savaşı döneminde yaşadıklarından yola çıkarak kaleme aldığı kitabı İnsanın Anlam Arayışı, yazıldığı günden bu yana birçok kişiye yol göstermeyi başarmış bir eser. Toplama kamplarındaki deneyimleriyle çıktığı içsel yolculuktan ilham alan yazar; varoluşun keder dolu gerçekliğinde, dünyada olmanın çözümlenmesi zor koşullarında insanın anlam arayışında ona ışık tutuyor.
Logoterapi yöntemini geliştiren ve düşüncelerinin ve yaklaşımının kökenlerinde varoluşçuluğun izlerini yoğun olarak görebileceğiniz Victor E. Frankl, psikoloji ve felsefeyi harmanlayarak insanın varoluşunun derinlerine inmeden ona dokunmanın nafile olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Arkadaş – Panait Istrati
Seslendiren: Cemil Büyükdöğerli
Şiir, sakin bir saatin şarkısıdır. Şiir derken, bütün yeryüzü güzelliklerini, sanatın bütün belirtilerini, insanın sevebileceği her şeyi kastediyorum.
Eserlerini Fransızca ve Romence dillerinde yazan ve Romanya’nın işçi sınıfından gelen Panait Istrati, Arkadaş’da iki dostun hikâyesini anlatıyor. Adrien ve Mihail’in dostluğunda insanın hayatını anlamlı kılan değerlere atıfta bulunuyor. Bu iki arkadaşın diyaloglarıyla yazar; okuru sanat, edebiyat ve yaşama dair sohbetlere çağırıyor.
Ailesinin ve toplumun ona yüklediği başarı anlayışından bunalan Adrien, hayatını okumaya ve hayal etmeye adayan bir gençtir. Mihail ise pastanede çırak olarak çalışan yüce gönüllü bir işçidir. Yazar, tesadüfen yolları kesişen bu iki genç arasında gelişen dostluk üzerinden, sevginin ne olduğuna dair bir soru soruyor ve buna ikna edici bir cevap vermeyi başarıyor.
Gurur ve Önyargı – Jane Austen
Seslendiren: Deniz Yüce Başarır
Doğrusu okumak kadar tatlı şey yok! Başka her şey insanı kitaptan daha çabuk yoruyor!
İngiliz yazar Jane Austen’ın Viktorya Dönemi’nin koşullarına dair eleştirilerle zenginleştirdiği kitabı Gurur ve Önyargı, yazıldığı günden bu yana 200 yılı aşkın zaman geçmesine rağmen hala daha en sürükleyici kitaplar arasındaki yerini koruyan bir eser. İngiliz Edebiyatı’nın feminist yazarlarından biri olarak görülen Austen, eserinde kadınların evlilik ve miras hususundaki haklarına dair eleştirilerde bulunurken kitabın merkezine gururun ve önyargının kıskacında yeşeren bir aşkı koyuyor. Eser, dönemin toplumsal dinamiklerine ayna tutarken tutkulu bir aşk hikâyesini anlatıyor.
En Sürükleyici Eserler Storytel’de
Tüm bu kitapları bir arada bulabileceğin bir internet kaynağı olduğunu biliyor muydun? En sürükleyici kitaplarla dolu Storytel arşivine hemen göz atabilir, farklı türlerde kaleme alınan eserlerle tanışabilirsin. Uzun gecelerinde sana eşlik edecek en sürükleyici eserler, Storytel’in avantajlı abonelikleriyle her an elinin altında.
Kitap ÖnerileriOkunması Gereken KitaplarRomanSesli Kitap