Sonbahar ve kış ayları kimde kitapların etkileyici dünyasına dalma isteği uyandırmaz ki? Havaların soğuması ve sonbaharın ayak sesinin duyulmasıyla beraber kimi zaman dinlendirici, kimi zaman şaşırtıcı, ancak her zaman insanın hayal gücünü süsleyen ve besleyen sıcacık kitaplar, Storytel’in iddialı seslendirmenlerinin eşsiz yorumlarıyla Eylül’de Storytel kütüphanesine ekleniyor.
İşte Eylül ayında Storytel’e gelecek olan, çeşitli kategorilerdeki yerli ve yabancı unutulmaz kitaplar:
Davut ve Golyat, Malcolm Gladwell

Davut ve Golyat hikayesini herkes bilir. Davut bir insan, Golyat ise devdir. Davut çeşitli zorluklardan geçerek amansız bir mücadele sonucunda sapanla, kimi kaynaklara göre sadece taşla Golyat’ı öldürür. Bu anlatı aslında güçsüz görünen süper kahraman ile güçlü gözüken anti-kahramanın tipik bir anlatısı niteliğindedir.
Ancak bu sefer yazar bu kıssayı tekrarlamıyor. Bunun yerine bu kıssanın alt-metninden hareket edip birçok konuya değiniyor, bağlantılar kuruyor. Öyle ki ortalama bir üniversitede iyi bir öğrenci olmanın mı yoksa nitelikli bir üniversitede kötü bir öğrenci olmanın mı daha olumlu olduğu sorusu gibi birçok konuyu ele alıyor. Malcolm Gladwell, çok güçlü olmanın bir nevi aşırılık olduğunu, önemli olanın denge ve ölçü olduğunu çeşitli bilgilerle destekleyerek kanıtlamaya girişiyor.
Tek Kişilik Ölüm, Vedat Türkali

Ünlü aktivist yazar Vedat Türkali, bu romanında yıpranmış bir aile ortamını merkeze alarak TKP (Türkiye Komünist Partisi) oluşumunun dününe bakıyor. TKP’nin mazisi ile hesaplaşması çok geçmeden kendisi ve çevresiyle hesaplaşmasına dönüşüveriyor ve her biri bir diğerinden ayırt edilemez hale gelecek kadar bütünleşiyor, hibrit bir hale geliyor.
Nazif, Yurdagül, Gülşen, Levent ve diğer profillerle zindan ve meydan döngüsünün izleklerine rastlanabilecek kitap aynı zamanda Türkiye’nin siyasal ve sosyalist yakın geçmişine de ışık tutan bir yaklaşım niteliği taşıyor. Tek Kişilik Ölüm; ideoloji, kişilikler, memleket ve geçmişle yapılan samimi bir yüzleşme.
Bir Yaz Gecesi Rüyası, William Shakespeare

17. yüzyılın sevgi ve evlilik temalarını eleştirel bir dille kağıda döken usta kalem Shakespeare’in elinden çıkma bu eser, Atina’da yapılan düğünün etrafında şekillenen bir hikayeyi konu ediniyor. Shakespeare’in Hamlet ve diğer birtakım eserlerine serpiştirdiği gibi, cinler ve doğaüstü varlıklar burada da mevcut. Bununla beraber bir aşk hikayesini ele alması, insanlık durumunu satır aralarına kadar inceleyen ve eserlerinde dile getiren William Shakespeare’i birey ve topluma eleştirel bir gözle bakmaktan alıkoymuyor. Eserin çağını aşıp unutulmaz ve nadide eserler arasında gösterilmesinin sebebi uzaklarda aranmasa gerek. Bir Yaz Gecesi Rüyası tiyatro alanında çığır açmış bir eser olarak karşımıza çıkıyor.
Aynı zamanda toplum eleştirisi kitapları arasında değerlendirilmeyi hak eden Bir Yaz Gecesi Rüyası; olay örgüsü ve diyaloglarıyla incelikle dokunmuş, macera ve aşkla dolup taşan, renkli, ihtişamlı ve büyülü bir tiyatro eseri.
Çılgın Gibi, Suat Derviş

“Hiç şüphesiz ki birbirlerini bu kadar anlamadan yaşayan bu iki insanın müşterek hayatlarına saadet denilemezdi.”
Bu kitapta 25 yaşına dek refah içinde ama buna rağmen izole bir yaşantı süren Celile ile Ahmet ve Muhsin’in fırtınalı hikayesini görüyoruz. Mizantropist olmasa da insanlara karşı mesafeli duran Celile, Ahmet ile dünya evine girerek hayatını kökünden değiştirir ancak mutluluğu ve aşkı Muhsin’de bulur.
Çılgın Gibi romanı sıradan bir aşk öyküsüyle karıştırılmamalı. Aşk temeline kurulmuş olsa da, buradan hareketle esasen İstanbul yaşantısını, alt tabaka ve üst zümrenin gerilimini hissediyorsunuz. Yazar aşk üzerinden birçok olguya değiniyor. Edebiyat eleştirmenleri tarafından Türk edebiyatının Anna Karenina’sı olarak tanımlanan bu yapıtı bayılarak dinleyeceksin.
Hava Adamı Ariel, Aleksandr Belyaev

Küçük yaşta ebeveynlerinden koparılıp Hindistan’da bir okula yollanan ve okültizm üzerine eğitim gören Ariel, kontrolünün dışında bir deneyin parçası olmaya itilir. Kendisinin dünyanın acımasızlığına karşı olan macerası da böylelikle başlamış olur. Deneyin sonucunda bir yan etki olarak uçma yeteneği kazanan Ariel, günden güne hem kendini keşfedeceği hem ailesini, mutluluğu, iyiliği, saflığı ve aşkı arayacağı hem de dünyadaki kötülüğe karşı direneceği bir serüvene atılacaktır.
Fantastik edebiyat ve bilim kurgu edebiyatının harika bir örneği olan bu roman; Jules Verne’in Rus versiyonu olarak görülen yazarının son kitabı. Hava Adamı Ariel, tam da dinlerken tırnaklarını yiyecek kadar heyecan duymak isteyenlerin romanı.
Balinanın Karnında, George Orwell

Birçok kişi tarafından 1984 romanıyla bilinen Orwell’in denemelerini hiç duymuş muydun? 1940 yılında yayımlanan bu uzun denemesinde Orwell, “liberal edebiyat” olarak tanımladığı türle beraber birçok yazarı, totaliter yapıları, emperyalizmi ve muhafazakarlığı kendi üslubuna özgü iğneleyici bir dille eleştiriyor. Bu eleştiriyi daha anlaşılır kılmak için ise harika bir metafora başvuruyor: Jonah (Yunus peygamber) ve balina ile ilgili İncil’de bahsi geçen hikaye.
Bu hikayeye göre, Jonah balinanın içerisinde korunaklı bir hayat sürmektedir ve böylece dışarıdaki sorunlardan tecrit edilmiş, korunmuş biçimde kalabilmektedir. Bu izolasyon onun dışarıdaki dünyaya ve sorunlara karşı kayıtsızlaşmasına yol açar. Orwell, böyle bir metafordan faydalanarak her zaman yaptığı gibi halkçılığı destekliyor ve toplumsal sorunlara karşı duyarsız olmamayı salık veriyor. Birçok yönden sağduyulu ve ufuk açıcı bir eser bu.
Kendine Yabancılaşan İnsan, Fikret Yıldırım

Okuruna “Herkes kendi yarattığı hapishanenin kaçış anahtarıyla birlikte yaşar.” diye seslenen bu içsel romanda karşılaşacağın her dokuda insanın özünden bir parça bulabileceksin. Varoluşla ilgili kitaplar arasında yerine alan bu eserde, orta yaşlarında, popüler ve hali vakti yerinde biri olan Arif ile kendisinden yaşça epey küçük olan öğrenci Ela’nın bahtsızlıklarla perçinlenen, yine de yılmak, yorulmak, bitmek nedir bilmeyen aşkını bulacaksın. Tüm maddi gücüne rağmen huzursuz bir adam olan Arif’in hafızası gün geçtikçe kötüleşmekte, birçok anıyı unutmakta, Ela ise genç yaşına rağmen toplumsallığa ve kişiler arası ilişkilere gittikçe yabancılaşmaktadır.
Yalnızlık ve huzursuzluk çemberinde varoluşsal sorgulamalara girdikleri bir dönemde aşık olan iki kişi için hayat anlamlı kılınabilir mi? Yalnızlığa, sevgiye, mücadeleye, insanın iç dünyasına ve daha fazlasına dair…
Buzul, Alexander Karim, Camilla Läckberg

Bir aşk hikayesi temasına sahip olan Buzul, isminin çağrıştırdığı bir şehirde ve ambiyansta şekillenen bir kitap. İnsanlık tarihine göz attığımızda, neredeyse bütün büyük aşkların imkansızlıkların pençesinde yeşerdiğini ve gene tüm bu imkansızlıklara rağmen varlığını sürdürdüğünü görürüz. İnsanlığın ortak hafızasındaki bu motifi besleyen Buzul’da, insanlığın neredeyse yarısının ölümü ile sonuçlanan bir virüs salgınının zorlayıcı şartlarında büyük bir aşk gözler önüne seriliyor.
Durmaksızın mutasyon geçirmesinden ötürü aşı ile sonlandırılamayan bu virüs salgınında insanlarla temas etmek son derece sakıncalıdır. Zengin kişiler ise Stockholm’de virüse karşı kapsamlı tedbirlerin uygulandığı bir otelde kalmakta ve salgından izole bir hayat sürmektedir. Ancak konuklar birbirleriyle temas etmelerini önleyecek birçok kısıtlayıcı kurala harfiyen riayet etmek zorundadır. Kitabımızın baş kahramanları Anna ve Erik bu olumsuz şartlara rağmen tesadüfen mutfakta karşılaşır ve daha sonra telsizle haberleşmeye devam ederler. Telefon üzerinden kurdukları muhabbet onları olağandışı bir şekilde birbirlerine yakınlaştırır. Film uyarlamasını da bulabileceğin bu aşk hikayesi kitabında tüm zorluklara rağmen aşka karşı koyamayan Anna ve Erik’in hikayesini heyecan ve beğeni içinde takip edeceksin.
Storytel, binlerce sesli kitap ve e-kitaptan oluşan arşivine her ay yeni kitaplar eklemeye devam ediyor. Sadece mobil cihazın sayesinde, istediğin an istediğin yerde istediğin kitaba ulaşabilmenin güzelliğini deneyimlemek istiyorsan hemen tıkla!
E-kitapKitap TavsiyeleriSesli KitapStorytel