“Ve dünyanın tüm ülkelerinde bazı şeyler her zaman ve sonsuza dek aynı…”
Pierre Loti tepesine ismini bahşeden ve İstanbul kentine derin bir hayranlık duyan Pierre Loti’nin kaleme aldığı İzlanda Balıkçısı eserini daha önce duymuş muydun? Gel birlikte bu eserin içerik ve altyapısını daha iyi tanıyalım.
Bretagne yerleşiminde yer alan Paimpol, kendi yağında kavrulan minik bir balıkçı kasabasıdır. Kasabanın sakinlerinden olan Yann Gaos da haliyle denizcilik yaparak ömrünü idame ettiren biridir. Kendisinden açık ara daha soylu ve varlıklı Mevel ailesinden gelen Gaud’un, Yann Gaos’a duyduğu tarifsiz bir aşk söz konusudur. Baş karakter Yann Gaos, yazarın “O, denizle evliydi.” ifadelerinden de anlaşılacağı üzere denize sevdalı biridir ve Gaud ile aralarındaki aşk, uçsuz bucaksız bir deniz alegorisi üzerinden ilerleyecektir.
Gelirken ve giderken verdiği kardeşçe bir öpüş dışında onu öpmeye cesaret edemiyordu. Genç kızdaki o bilinmez bir şeye tapıyordu. Bu onun ruhuydu. Saf ve sakin sesinde, gülümsemelerinin ifadesinde, berrak güzel bakışlarında bu ruh, kendisine açılıyordu.
Eğer roman bu kadarla yetinseydi, belki son derece güzel ancak yine de tipik bir aşk hikayesi olmaktan çıkamayabilirdi. Ancak durum böyle değil. İzlanda Balıkçısı’nda yer yer denizcilerin hayatını, sınıf çatışmasını, çıkarsız, masumane ve karşılıksız bir sevginin yüceltilişini görürüz. Her bir satırı sarsılmaz bir gözlem ve ifade gücü ile kaleme alınan İzlanda Balıkçısı, uzaktan bakıldığında alelade görünen bir aşk konusunun aslında derin ve capcanlı tasvirlerle bezenmiş bir anlatımı mahiyetinde.
Pierre Loti Kimdir?
Taşra bir mahallede doğup büyüyen Pierre Loti, şatafattan uzak bir eğitim sürecine tabi oldu ve 10 yaşından sonra kendi isteğiyle papaz okuluna yazıldı. Abisinden duyduğu koloni hikayeleri ve anekdotlardan fazlasıyla etkilendi ve içinde küçük yaşlardan itibaren karşı konulmaz bir şekilde, sürekli uzak diyarlara yolculuk etme arzusu duymaya başladı. Bu büyüleyici olduğu kadar onulmaz arzunun etkisi ve hayatın doğal şartları, onu denizci olmaya itti. Denizcilik mesleği sayesinde Japonya, Tahiti, Uzak Doğu, Vietnam gibi Batı’nın pek aşina olmadığı yeni dünyaları bireysel olarak keşfetme şansını elde etti. Hatta tarihsel kaynaklarda gerçek ismi Louis Marie Julien Viaud olan bu yazara Pierre Loti lakabının, ziyaret ettiği bir yerleşimin sakinleri tarafından yakıştırıldığı, kendisinin de ismi tereddütsüz benimsediği söylenir.
Kendini bir Türk dostu olarak tanımlayan Pierre Loti, İstanbul kentiyle birlikte dönemin Osmanlı kültürüne tarifsiz bir sevgi ve hayranlık besliyordu. İstanbul’a uğradığı zamanlarda gördüğü izlenimler ve duyduğu şeyler, yazdığı metinleri belirgin bir düzeyde etkiledi. 1890 yılında dönemin başkentine yaptığı ziyaretlerden birinin ardından L’exilée eserinin bir yerinde Constantinople en 1890 isimli, İstanbul’u merkeze alan bir bölüm yazdı.
Modern Fransız edebiyatında hatırı sayılır bir kişi olan Pierre Loti, kaleme aldığı eserlerinde sıklıkla aşk, ölüm, melankoli ve egzotizm temalarına başvurur. Alelade olay ve konuları dokunaklı bir gözlem gücüyle, üstelik yalın ve ekonomik bir dil kullanımıyla betimler.
Mehmet Aslantuğ Kimdir?
1961 doğumlu Mehmet Aslantuğ birçok yapımda ve TV şovunda rol aldı. Oyunculuk ve tiyatro tutkusu baskın gelen sanatçı, İşletme lisansını yarıda bırakıp profesyonel oyunculuk yaşamına adım attı. Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu olan Mehmet Aslantuğ, Akrebin Yolculuğu, Bir İstanbul Masalı, Direniş Karatay yapımlarında rol aldı. 1992 senesinde kendi yapım şirketini kuran sanatçı, 1996 yılında Arzum Onan ile dünya evine girdi.
Sen de İzlanda Balıkçısı eserini güzel bir seslendirme ile tanışarak dinlemek istiyorsan doğru yerdesin. Şimdi Storytel’in bir abonesi olabilir ve İzlanda Balıkçısı eserini bu tecrübeli ve değerli sesten dinleyebilirsin.
Kitap TavsiyeleriRomanSesli Kitap