Türk Klasikleri
Orhun yazıtlarının dikildiği M.S 8. yüzyıla tarihlendirilen, 13. yüzyılın sonu ile 14. yüzyılın başlarında doruğa çıkan Türk edebiyatı veya diğer ismiyle Türk yazını, 19. yüzyıla kadar Halk edebiyatı ve Divan edebiyatı olmak üzere iki kolda ele alınır. İslam ve İran etkisi başta olmak üzere doğu etkisi taşıyan bu dönemin ardından, batı etkisinin kendisini hissettirdiği modern dönem gelir. 19. yüzyılda Tanzimat Fermanı’nın ilanıyla beraber, batı edebiyatı unsurlarının etkili olmaya başladığı Türk yazınında, roman türünün ilk örnekleri de bu dönemde verilmiştir. Türk klasikleri denildiğinde genelde akla bu dönem ve sonrasından günümüze kadar kaleme alınan eserler gelir ancak Türk halk edebiyatının ve Divan edebiyatının güzide örneklerini Türk klasikleri arasında saymamak büyük bir haksızlık olur. Türk klasikleri okumanın faydaları arasında; bireyin kendi kültürel mirasıyla tanışıklığının artması, ihanet ve yurtseverlik gibi kavramların güzel bir biçimde ifade edildiği bir edebiyat üzerinden dünyaya bakması gibi faydalar gösterilebilir.
Türk halk edebiyatında, Dede Korkut Hikayeleri, Pir Sultan Abdal tekke şiirleri, Karacaoğlan şiirleri; Divan edebiyatında Mevlana’nın Mesnevi ve Fihi Ma Fih gibi eserleri, Ahmedi, Süleyman Çelebi ve Aşık Paşa’nın eserleri edebiyatımızın unutulmaz klasikleri arasındadır. Cumhuriyet döneminin öne çıkan isimleri Orhan Kemal, Halide Edip Adıvar, Sait Faik Abasıyanık, Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Oğuz Atay, Yusuf Atılgan, Latife Tekin gibi önemli edebiyatçılar da Türk klasikleri arasına giren birçok eserle edebiyatımızı zenginleştiren isimlerdendir. Yeni dönemdeki kitaplar daha çok Türk modern klasikleri adıyla anılır.
Okunması Gereken Türk Edebiyatı Klasikleri
Yazılacak Türk edebiyatı geleneği oldukça zengin bir geçmişe sahip. Değerli yazarlar, edebiyatımıza romanlar, öyküler, eleştiri, deneme, şiir gibi birçok farklı türde eserler kazandırdı. Böylece dünyada da kendine hatırı sayılır bir yer edinen Türk edebiyatının her eseri değerli fakat okunması gereken Türk edebiyatı klasikleri arasında öne çıkan bazı eserler mevcut.
Okunması gereken Türk edebiyatı klasikleri arasında ilk akla gelenlerden biri Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü isimli 1961 yılında basılan romanı. Türk edebiyatının en güçlü romanlarından biri olan eserinde Tanpınar, Doğu-Batı dikotomisinin Türk insanı üzerindeki yansımasını ve bir arada kalmışlığı anlatır. Türk edebiyatının modernist çizgisinin en vurucu eserlerinden Anayurt Oteli de mutlaka okumanız gereken eserlerden biri. Yusuf Atılgan’ın kaleme aldığı eser, Zebercet’in iç dünyası temelinde yalnızlık, yabancılaşma ve toplumsal içe çekilme gibi temalar üzerine kuruludur. İşte Türk klasikleri okumanın faydalarından biri de, Anayurt Oteli gibi kitapların olduğu milli modern yazında sık sık gündeme getirilen yalnızlaşma ve aşırı bireyselleşme konusunun anlaşılmasıdır.
Halit Ziya Uşaklıgil’in iki defa dizi olarak uyarlanan eseri Aşk-ı Memnu’yu duymayanımız yoktur. Batılı anlamda ilk Türk romanı addedilen Aşk-ı Memnu, yasak bir aşk hikayesi üzerinden Osmanlı Devleti’nin seçkin sınıfının bireysel ve toplumsal durumunu ve dönemin bir portresini çizer. Oğuz Atay’ın hayatından da izler taşıyan romanı Tutunamayanlar, Latife Tekin’in klasikleşen eseri Sevgili Arsız Ölüm ve Sabahattin Ali’nin İçimizdeki Şeytan ve Kürk Mantolu Madonna, Halide Edip Adıvar Sinekli Bakkal, Kemal Tahir Devlet Ana ve Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam gibi eserleri mutlaka okunması gereken Türk edebiyatı klasikleri arasında yer alması gereken eserlerdir.
Yeni Başlayanlar İçin Türk Klasikleri Listesi
Türk modern klasikleri dendiğinde yeni Türk edebiyatı adı altında incelenen kemikleşmiş ve iz bırakmış eserler anlaşılır. Türk edebiyatı klasiklerine dahil edilen eserlere yeni yeni merak salanlar, bu edebiyata alışmak için spektrumun uç noktalarındaki kitaplardan ziyade biraz daha giriş seviyesinde ve günümüze daha yakın zamanlardaki yalın dille yazılmış bu türden kitapları okumalılar. Buna örnek olarak Sabahattin Ali, Halide Edip Adıvar, Yusuf Atılgan, Yakup Kadir Karaosmanoğlu ve Yaşar Kemal gibi isimlerin eserlerini verebiliriz.
Türk Edebiyatının en önemli yazarlarından Oğuz Atay’ın ilk eseri Tutunamayanlar, yazarın dili ve anlatım tarzı itibarıyla Türk Edebiyatında yeni bir dönemi başlatmıştır. 2002 yılında UNESCO tarafından İngilizce diline çevrilmesi gereken seçkin edebiyat eseri olarak seçilen eser, söyleyiş biçimi bakımından postmodern edebiyat kategorisinde değerlendirilmektedir. Türk klasikleri arasında yerini alan Tutunamayanlar’da, modern insanın açmazlarının en etkili şekilde ifade edilmesinin arkasında Atay’ın duyarlılığının yanı sıra eserin biçim ve biçem bakımından kendine has uyumu olduğu inkar edilemez.
Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır… Bu da gösterir ki, zaman mekân, insanla mevcuttur.
Şair, roman ve deneme yazarı, siyasetçi, edebiyat tarihçisi ve akademisyen Ahmet Hamdi Tanpınar, çok yönlü kişiliğiyle Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli isimlerden biri. Yazarın usta kaleminden çıkan Saatleri Ayarlama Enstitüsü 1961 yılında yayımlandı. Büyük Ümitler, Küçük Hakikatler, Sabaha Doğru ve Her Mevsimin Sonu Vardır isimli dört bölümden oluşan eser Doğu ve batı uygarlığı arasında kimlik mücadelesi veren Türk toplumunun trajikomik hikayesini anlatır. Bunların yanı sıra bireye ve topluma yönelik gözlemler ve zaman ile ilgili sorgulamalar da içermesiyle Tanpınar’ın eseri evrensel temalar üzerine kurulmuştur.
Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Öykü, roman ve şiir türünde eserler kaleme alan Sabahattin Ali’nin 1943 yılında yayımlanan eseri Kürk Mantolu Madonna trajik bir aşk hikâyesini anlatmaktadır. Basit bir aşk hikayesinin oldukça ötesinde olan eserde, aşkın aynı sıra yalnızlık ve yabancılaşma da ana temalar arasındadır. Bireylerin üzerinden toplumsal meselelere de değinen eser bugün hala en çok rağbet gören Türk klasikleri arasında.
Yorumlar, nedenler önemsizdi; kesin değildi. Önemli olan insanın edimleriydi. Değişmez tek bir kesinlik vardı insan için: Ölüm.
Öğretmen ve edebiyatçı Yusuf Atılgan’ın ikinci romanı Anayurt Oteli, tıpkı ilk romanı Aylak Adam gibi tek bir karakter üzerinden ilerlemektedir. Ömer Kavur tarafından sinemaya da uyarlanan eser, romanın baş kahramanı Zebercet üzerinden, ana tema olarak, toplumsal yabancılaşma ve yalnızlığın bireyin üzerindeki ruhsal etkilerine yoğunlaşmaktadır.
Servet-i Fünun edebiyatının en önemli yazarlarından Halid Ziya Uşaklıgil’in eseri kuşkusuz edebiyatımızın en çok bilinen ve unutulmaz eserlerinden biri. Ağır bir dil ve üslupla yazılmış, Türk klasikleri arasında yerini alan eser ilk batılı roman örneği olarak kabul edilir ve Halid Ziya Uşaklıgil’in en çok bilinen romanı olmuştur. Şu ana kadar iki defa televizyon dizisine uyarlanan eser yirminci yüzyılın başlarında batılı bir yaşam biçimini benimsemiş insanların arasındaki yasak bir aşkı konu etmektedir.
Onlar da bu dünyadan geldi geçti
Kervan gibi kondu göçtü
Onları da ecel aldı, yer gizledi
Fâni dünya kime kaldı?’
Oğuz Türkleri’nin en bilinen epik destanlarından olan Dede Korkut Hikâyeleri, tahminen 14. ve 15. yüzyıllarda anonim olarak yazılmış. Destan niteliğindeki 12 hikâyeden oluşan eser, sözlü edebiyat olarak yüzyıllar boyu varlığını sürdürmüştür. Türk edebiyatının ilk örneklerinden sayılan eserde Oğuzların kahramanlık öyküleri, töreleri ve gelenekleri anlatılır.
Roman, hikâye ve tiyatro eserleri kaleme alan Mehmet Rauf’un eseri Eylül Türk edebiyat tarihinin ilk psikolojik romanı olması bakımından önemli bir yere sahip. 1901 yılında yayımlanan eser olaylardan ziyade kahramanlarının ruh hallerine dair çözümlemeler içerir. Yazıldığı dönem için oldukça cesur konuların işlendiği romanda, evlilik, ihanet, aşk ve mutluluk gibi temalar doğrultusunda Süreyya, Suat ve Necip Bey’in hikâyesini dinleriz. Türk klasikleri arasında yerini alan Servet-i Fünun romanı olan Eylül, her ne kadar ruhsal çözümlemelerle dolu olsa da toplumsal meselelere de dokunan bir eser.
Dahası da neymiş! Dünya ölümlüdür. Neye çabalasan ölüme çabalarsın!..’
Marksist görüşü benimseyen Kemal Tahir, Türk toplumuna dair derin gözlemler yaparak toplumsal gerçekçi romanlar kaleme almıştır. Özellikle köy ve köy insanını analiz eden Tahir, Türk klasikleri arasında yer alan Devlet Ana’da da Osmanlı öncesi, Anadolu topraklarının insanını anlamaya çalışmış ve romana bunu yansıtmıştır. Esasen Devlet Ana, aşiretten devlete geçişin hikâyesini, Osmanlı Türkleri’nin devlet anlayışını anlatmaktadır.
Yaşayıp bitirdiği her günün, tutulmaz bir kuş olup uçtuğuna, yavaş yavaş gözden silinip bir küçük kara noktaya dönüştüğüne karar verdi.
Türk Edebiyatının en önemli yazarlarından Latife Tekin’in ilk romanı Sevgili Arsız Ölüm 1983 yılında yayımlandı. Eserleri birçok dile çevrilen yazar bu ilk romanıyla Marquez ile aynı çizgide görülmüş ve Büyülü Gerçekçilik akımının iyi bir örneği olarak değerlendirilmiştir. Yazarın kendi yaşamından da izler taşıyan, Türk klasikleri arasında yer alan Sevgili Arsız Ölüm, köyden kente göçen bir ailenin inanç, düşünce ve yaşayış gibi farklı pencerelerden hikayesini anlatmaktadır.
İnsan ömrü, kâinatın hayatı nur içinde bir an görünüp sönen hayal…
Milli mücadelenin kadın kahramanı Halide Edip Adıvar’ın ünlü romanı, Türk klasikleri arasında yer alan Sinekli Bakkal, temel olarak doğu-batı çatışmasını irdeleyen bir eser. Bu çatışmayı daha küçük yaştan dini eğitim alan güzel sesli Rabia’nın, İtalyan piyanist Peregrini’ye olan aşkı sembolize etmektedir. Hafız olan Rabia, tasavvufi bakımdan doğuyu, Peregrini ise akılcılık bakımından batıyı temsil etmektedir. Peregrini’nin Müslüman olmasıyla Rabia ile evlenirler ve bu çatışma bir birleşmeyle neticelenir. Adıvar’ın toplumsal meselelere felsefi bir yaklaşım sergilediği romanı Yaşar Kemal tarafından da bir şaheser olarak yorumlanmıştır.
Bihruz Bey her nereye gitse, her nerede bulunsa amacı görünmekle beraber görmek değil, yalnız görünmekti.
Türk Şair ve yazar Recaizade Mahmud Ekrem’in kaleme aldığı Araba Sevdası, Türk edebiyatında ilk realist roman olması bakımından önemlidir. Tanzimat döneminde geçen romanda, Bihruz Bey üzerinden Osmanlı devletindeki batılılaşma hareketlerinin bireysel düzeyde çarpık bir şekilde yaşanmasını eleştirmektedir.
Duygularımızdan, sevgimizden utanır olduk. Sevgisizliği savunmayı aklı yüceltmek sandık.
Çağdaş Türk edebiyatı yazarlarından Füruzan’ın 1971 yılında yayımlanan öykü kitabı Parasız Yatılı, yazarın aynı zamanda ilk kitabı. Bu kitapla Sait Faik Hikaye Armağanı’nı da kazanan ilk kadın yazar ünvanını alan Füruzan, Türk klasikleri arasında yerini alan eserindeki öykülerde toplumdan kesitler sunar. On iki öyküden oluşan eserde yoksulluk ve zenginlik çatışması, yalnızlık ve ümit gibi temalar işlenmektedir.
Köşkün bütün erkek perileri bana aşık olmuş… Ben bu kadar güzel miyim? İnsanlardan kapalı olan bahtım perilerden açıldı.
Eserlerinde hümanistik bir görüşü benimseyen Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Türk klasikleri arasında yerini alan Gulyabani eseri 1913 yılında yayımlandı. Eserde cin ve peri gibi boş inançlarla insanların suistimal edilmesi konu alınır ve bu nedenle bilimsel düşüncenin üstünlüğü vurgulanır. Yazarın güçlü tasvirleri sayesinde bir film sahnesi gibi gözlerinizde canlanan olaylarla Gulyabani oldukça sürükleyici bir kitap.
Storytel Türk Klasikleri Kategorisinden Senin İçin Seçtik
Türk klasikleri çok eski zamanlardan beri kaleme alındığı için Türk edebiyatının, içerisinde birçok dal bulunduran, yüzyıllardır büyüyen, gelişen ve evrim geçiren köklü bir birikim olduğunu söylemek abartı olmaz. Bir toplumsal mesaj, siyasal manifesto ve tabii ki edebi bir itiraf niteliği taşıyan Orhun yazıtlarının sütunlara kazındığı zamandan bugüne değin sayısız eser Türk edebiyatına armağan edildi. Hiç kuşkusuz modern Türk edebiyatında da klasikleşmiş ve artık bir kült haline gelmiş birçok eser var. Bu yazıda Türk edebiyatına damga vurmuş, keyifle okuyabileceğin bir Türk klasikleri listesi hazırladık. Türk edebiyatı klasikleri çatısı altında en güzel örneklerin verildiği çeşitli dönemlerden titizlikle seçtiğimiz bu listeyi beğeniyle kucaklayacağından hiç şüphemiz yok.