Tehlikeli Oyunlar Kitabından 10 Önemli Detay

Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum. Ben Van Gogh’un resmi değilim, öldükten sonra beni müzeye koyamazsınız, beni tanımalısınız ki benden bahsedin, çocuklarınıza beni örnek gösterin, herkes zengin olmak yerine Hikmet olmak istesin, ah bir Hikmet olsaydı desin (…)

tehlikeli_oyunlar

En çok bilinen Oğuz Atay romanlarından olan ve Türk edebiyatında sevilerek okunan Tehlikeli Oyunlar kitabı, ücra bir yerde, gecekondusunda oturup anlaşılmayı bekleyen ve sürekli hüsranla karşılaşan bir karakteri, Hikmet’i konu ediniyor. Hikmet, son derece duyarlı olmasının yanı sıra bir o kadar uyumsuz ve eylemleri sonuçsuz kalan biri. Kafka ve Dostoyevski gibi yazarların eserlerinde görülebilecek türden bir karakter. Tehlikeli Oyunlar da, Oğuz Atay’ın zaten içli dışlı olduğu oyun kavramını merkeze alan ve bu karakterle birlikte yaşadığı çevreyi betimleyen bir eser. 

Oğuz Atay’ın birçok dile çevrilen, TRT Roman Ödülü alan ve tiyatro olarak da sahnelenen bu eser hakkında bilmen gereken 10 detayı derledik.  

1. Birçok Önemli Kaynaktan Alınan İlham 

Postmodern Türk edebiyatının en gözde örneklerinden biri olarak gösterilen Tehlikeli Oyunlar’ın edebiyat tarihinden izler taşımaması düşünülemez. Açıkça görülebilir ki birçok önemli kaynaktan alınan ilham ve derin kültürel esintiler kitabı zenginleştiren unsurlardan. Oğuz Atay, bu kitabı kaleme alırken William Shakespeare’in Hamlet eserinden etkilenmiş ve ayrıca Yeni Ahit’ten simgesel birtakım esintiler katmış. Yazarın ayrıca Tehlikeli Oyunlar kitabının iskeletini oluşturma sürecinde, Rus yazar Vladimir Nabokov ve İngiliz yazar James Joyce’dan etkilendiği de dillendirilen bir gerçek. 

2. Üst Kurmaca Tekniğinin Kullanımı 

Oğuz Atay enlerin olduğu kadar ilklerin de yazarı olan avantgarde bir sanatçı. Öyle ki, başyapıtı sayılan Tutunamayanlar’dan sonra kaleme aldığı Tehlikeli Oyunlar eseri, kitapseverler ve edebiyat tarihçileri tarafından üstkurmaca tekniği ve stilinin Türk edebiyatındaki geniş çaplı ilk temsili olarak kabul görür.  Oyun kavramından hareket edilen bu kitapta üstkurmaca tekniğinin kullanılması sebepsiz değil. Bunun nedeni, her şeyin ve yaşamın bir kurgu, kurmaca, hatta oyun olduğunu vurgulamaktır. 

3. Tutunamayanlar İle Paralellik Gösteren Karakter Profili 

Tehlikeli Oyunlar eserinin, yazarın başyapıtı olarak gösterilen Tutunamayanlar kitabından sonra yazıldığı ve bu iki kitaptaki baş karakterin birbiriyle benzerlik gösterdiği okurlar tarafından bilinir.. Tutunamayanlar kitabında Selim Işık, Tehlikeli Oyunlar’da ise Hikmet, son derece karamsar ve yabancılaşmış ruh halleriyle boğuşurlar. 

4. Hiçbir Karakter İsminin Alelade Olmaması 

Tehlikeli Oyunlar kitabındaki karakterlerin isimleri ve isimlerinin anlamları bir tesadüf değil. Bile isteye yazar tarafından oluşturulan adlar bunlar. İçerikten örnek vermek gerekirse, Bilge karakteri aslında her şeyi bildiğini zanneden budala biridir. Sevgi karakteri, insanlarla duygusal bağ kurmak konusunda bir takım farklı durumlara sahip, küçüklüğünde ailesinden sevgi görememiş bir kimsedir. Kitabın ana karakteri olan Hikmet ismi ise tabii ki Arapça ve bazı doğu dillerinde felsefe yerine kullanılan, bilgeliği temsil eden bir anlama sahiptir ancak karakter son derece bilgi eksikliği yaşadığını hisseden, hayalperest, zihninde oyunlar oynayan biridir. Öyle ki zaman zaman gerçekle oyunu ayırt etmekte zorlanır. Tüm bu roman kişiliklerindeki ayrıntılara inildikçe ve psikolojilerinde derinleştikçe tamamının anlamlı bir bütünlük gösterdiği kolaylıkla söylenebilir. 

5. Otobiyografik İzler Taşıması 

Tehlikeli Oyunlar eserinin gizli bir otobiyografi olduğu Oğuz Atay okuyucuları ve yaşamını bilenler tarafından desteklenen bir argümandır. Kitaplarında acı çeken, ötelenmiş, yalnız, uzaydan gelme biri gibi karakterler bulunduran yazar, eserlerinde intihar eğilimini de konu edinir ve sık sık gündeme getirir. Oğuz Atay’a göre kendisi, intihar eğilimi gösterdiğinde bunu kitaplarına yansıtan biridir. Bu intihar eğilimi Tutunamayanlar’da Selim Işık, Tehlikeli Oyunlar’da ise Hikmet Benol karakterlerinde açıkça görülebilir.

Ayrıca kitabın yazıldığı dönemde Oğuz Atay eşinden boşanmış ve  sonrasında Sevin Seydi de kendisini terk etmiştir. Bu dönemde yazarın içe kapanık bir hale büründüğü, umutsuzluğa kapıldığı ve evine kapanıp sürekli yazdığı ifade edilir. Bu açıdan Tehlikeli Oyunlar kitabındaki baş karakter olan Hikmet’in, Oğuz Atay’dan çok şey ödünç aldığı açık. 

6. Bilinç Akışı Tekniğinin Ustaca Kullanımı 

Bu kitapta bilinç akışı tekniği, Hikmet’in iç konuşmaları, rüya görmesi, toplumsallığa yönelen eleştirileri, bir şeyleri sorgulaması benzeri biçimlerde zuhur eder. Hikmet, etrafındaki kişiler ve kendisi hakkında aralıksız düşünmeye eğilimli biridir. Tabii ki bu durumun Hikmet’in olumsuz psikolojik durumu ve hayatı algılamasıyla büyük ilgisi vardır. Baş karakter olan Hikmet’in komşuları Nurhayat Hanım ve Albay’ın kimi zaman konuşmalarına rastlasak da genelde kitap, Hikmet’in konuşmalarının yer aldığı bir monolog biçiminde gelişim göstermektedir. 

7. Psikoloji ve Modern Edebiyat Açısından Dikkate Değer Bir İçerik Taşıması 

Tehlikeli Oyunlar kitabı en yüzeysel bakışla bile pay biçilebilecek ve ders alınabilecek bir takım psikolojik gerçeklerin çarpıcı anlatımlarını ihtiva eder. Ayrıca üst kurmaca, bilinç akışı, bireyin ruh halini temele alması, depresif bir temaya sahip olması gibi nedenlerden ötürü eser modern edebiyat kütüphanesinin önemli bir yerindedir.  

8. Çok Şey Anlatan Simgeler

Tehlikeli Oyunlar kitabındaki baş karakter olan Hikmet’in bir gecekonduda ikamet etmesi tesadüf değildir. Gecekondu, net bir biçimde ifade edilebilir ki, taşrada bulunan, ötelenmiş, çorak bir ev tipidir. Hikmet’in kendisini izole edecek kadar topluma yabancı ve bir hayli uyumsuz olmasının bu simgeyle yakın bir bağıntısı mevcuttur. Hikmet, işsiz güçsüz, deyim yerindeyse bir baltaya sap olamamış görünen hatta kimilerinin yorumuna göre akıl ve ruh sağlığı pek yerinde olmayan bir profil çizer. Hatta Şener Şükrü Yiğitler, Tehlikeli Oyunlar kitabı hakkında “deliliğe methiye” yorumunda bulunmuştur. Sonuçta karakterler, yansıtılanlar, yaşanılan ve bulunulan yerler açısından baktığımız zaman roman simgelerle ve imgelerle doludur. 

9. Doğu-Batı Çatışmasını İşlemesi

Doğu ve batı medeniyetleri arasında sıkışıp kalan bireylerin yaşantılarını, Ahmet Hamdi Tanpınar, Peyami Safa, Ahmet Mithat Efendi ve bu minvaldeki Türk edebiyatının usta isimlerinin eserlerinde sıkça görürüz. Bu çatışmanın birey üzerindeki etkisi öylesine kökten bir sarsılmaya yol açmıştır ki bugün hala toplumumuzda bunun izlerini derinden yaşamaktayız. Bir dönüm noktası olarak gerçek anlamda Tanzimat Dönemi ile başlayan bu çatışma birçok edebi eserin teması olmaya devam ediyor.

Oğuz Atay bu temayı eserine çok ustaca yedirmiştir. Farklı katlarında oynanan oyunlarla başkahramanımız Hikmet Benol‘un üç katlı gecekondusu bu çatışmayı resmetmek için yeterlidir. Hikmet Benol‘un gecekondusunun alt katında yaşayan doğulular az gelişmiş olarak gösterilmekte, üst katında ise Cumhuriyet değerleriyle uyumlu olarak tasvir edilen emekli bir asker, yani Albay vardır. Bu iki kat arasında sıkışan Hikmet’in çalkantılı benliği bilinçle delilik arasında gidip gelmektedir. Bu çatışmaya karşı kimliğini kurmanın sancısı içerisinde Hikmet Benol’ün arayışının dümeni daima tehlikeli oyunlardır. 

10. Birçok Bölümden Oluşması

Eser, dört ana bölümden ve on sekiz alt bölümden oluşuyor. İlk bakışta romanın bu kadar çok bölümlere ayrılmış olması sıradan veya tesadüfi dursa da esasen Atay’ın bu bölümlemeyi kasıtlı yaptığı düşünülmektedir. Oğuz Atay, bilinçli olarak tekinsiz bir atmosfer yansıtmak amacıyla romanı parçalı bir yapıya büründürmeyi tercih etmiştir. 

Okunması Gereken KitaplarSesli KitapTürk Klasikleri

İlgini Çekebilir

Saatleri Ayarlama Enstitüsü Alıntıları

10/10/2023

İmparatorluktan cumhuriyete geçiş sırasında yaşanan toplumsal değişimi en güzel anlatan romanlardan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Türk edebiyatına kazandırdığı en önemli eserlerden. Tüm romanlarını bir toplum bilimci gibi kaleme alan Tanpınar bu ölümsüz eserinde […]

Çantamdan Fil Çıktı Storytel’de

10/10/2023

Elbette Satürn ‘de bir hastanede tedavi olmayı tercih edebilirdi. Çantasından bir gezegen çıkabilirdi. O gezegene giderken çantasından uzay korsanları çıkabilirdi. Ya da okyanusun derinliklerinde tam teşekküllü bir Denizaltı Hastanesine gidebilirdi. Mert Arık’ın özgün bir üslupla […]

2020’de En Çok Dinlenen Storytel Kitapları

20/01/2021

Storytel kütüphanesine eklenen binlerce sesli kitap ve e-kitap arasından 2020’de en çok dinlenen Storytel kitapları hangileri merak ediyor musun? Listede belki başucu kitaplarınla karşılaşacaksın, belki de henüz adını duymadıklarınla ya da duyup da okuma, dinleme […]

Türkiye’ye Polisiyeyi Sevdiren Ahmet Ümit Dinleyebileceğin 21 Kitabıyla Storytel’de

30/01/2021

Türkiye’de polisiye denince akla önce Ahmet Ümit gelir; tıpkı dünya edebiyatında polisiye denince akla ilk gelen ismin Agatha Christie olması gibi. Geniş bir okur kitlesine sahip Ümit’in kitaplarının bu kadar ilgi görmesinin en büyük sebebi […]

Bu Kış İçini Isıtacak Aşk Kitapları

31/01/2021

Kış mevsimi gelmişken battaniyelerin içine gömülüp sıcacık bir çay, kahve ya da çikolata ile kitabını alıp keyif yapmaya ne dersin? Peki aşk kitapları sever misin? Soğuk günler başlayınca çoğu zaman sevdiklerimizden, sosyal hayatımızdan uzaklaşıp evimizde kalmayı […]

Yorumlar

Yorum Yazın

Storytel'i Şimdi Dene