Yeni Türk edebiyatında bir düzine kadar etkileyici kitapla tanınmış Özlü, başına buyruk ve karamsar üslubuyla dikkat çekmiş bir yazar. Varoluşçu ve öz yaşam öyküsel stilde yazdığı eserleri birçok farklı temayı masaya yatırır. Gidiş, yabancılaşma, nihilizm, muhalif duruş, ölüm, intihar, suskunluk ve memleket gibi olguları ustalıkla ve kendi bakış açısında başarıyla tanımlar. Storytel’de söz konusu çok yönlü yazar Tezer Özlü’nün birçok eserini bulabilir ve keyifle dinleyebilirsin!
Yaşamın Ucuna Yolculuk
Seslendiren: Derya Alabora
Ama hayır, hiç değilse susarak hepsini yüzünüze haykırmak istiyorum. Sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yönüm yok.
Yaşamın Ucuna Yolculuk, leitmotiv tekniğine benzeyen anlatım yöntemlerine başvurulan ve bilinç akışının kullanıldığı bir içerik. Eser, Tezer Özlü’nün Almanca dilinde yazdığı Auf dem Spur einnes Selbsmords (Bir İntiharın İzinde) çalışmasının Türkçe dilindeki muadilidir. Bir reprodüksiyon çalışması sayılabilecek eser, 1983 Marburg Yazın Ödülü’ne layık görülmüş, okurlar tarafından beğeniyle karşılanmıştır. Fethi Naci tarafından “aydın kadının toplumsal törelere başkaldırışı” olarak nitelenen roman, Özlü’nün yaşam ve ölüm hakkındaki yorumu ve deneyimini içeriyor. Ölümü ve yaşamı irdelemekten çekinmeyen Tezer Özlü, ölümünden bir yıl önce yayımladığı bu kitapta Svevo, Pavese ve Kafka gibi yazarların peşine düşüyor. Bu yazarların perspektifini ve yazın dünyasını onların yaşadığı kentlerin kokusunu solumayı da ihmal etmeyerek anlamaya çalışıyor. Melankoli, ölüm, bir başınalık, başkaldırı ve yolculuk kavramlarına daha başka pencerelerden bakıyor.
Yeryüzüne Dayanabilmek İçin
Seslendiren: Derya Alabora
Bugünün insanının üç uzvuna gereksinimi var:
1) Akıl için kafaya
2) Duygu için yüreğe
3) Omurgaya: Bu da kimse önünde sürünmemek için.
Yeryüzüne Dayanabilmek İçin’de yazarın tiyatro, dünya edebiyatı, sinemaya ilişkin görüşlerini içeren denemeler yer alıyor. Başat konulardan biri de festivaller. Öte taraftan da “Yaşamla ve Ölümle Hesaplaşmak İçin Yazıyorum” başlığını taşıyan denemesiyle yazarlığın ne olduğunu sorguluyor ve yazmanın ateşini betimliyor. Söz konusu seçki, yazarın 80’li yılların sonrasında Türkiye’deki birtakım dergi ve mecmualara, özellikle Milliyet Sanat’a yolladığı metinlerden oluşuyor. Kitap ayrıca yazarın Franz Kafka’nın 100. doğum gününe özel yazdığı denemelerini derliyor.
Tezer Özlü’den Leyla Erbil’e Mektuplar
Seslendiren: Derya Alabora
Ben büyük bir yorgunluktan yeni yeni çıktım. Gerçekten müthiş yorularak yaşamaya ne denli alışmışım dinlenerek, sakin yaşamak, yorulmamak sanki anormal bir durummuş gibi geliyor bana.
Leyla Erbil’in, Özlü’ye verdiği sözü tutarak, yazarın vefatından 8 yıl sonra yayımladığı mektuplar her edebiyat okurunun yakın ilgisini çekecek cinsten. Özlü bu mektuplarda İsviçre’nin donuk ve sıkıcı yaşamını anlatıyor, şöhret karşıtı olduğunu açıklıyor ve Türkiye’nin aydınlarından dem vuruyor. Her şeyden öte, Leyla Erbil’e olan sevgisini ve ilk gençliğini yaşadığı sokaklara duyduğu özlemini ifade ediyor. Tezer Özlü’den Leyla Erbil’e Mektuplar hem bu sıkı dostluğu hem de Özlü’nün iç dünyasını anlamak isteyenlerin başvurması gereken öncel bir kaynak.
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Seslendiren: Derya Alabora
İki insanın birleşmesindeki sonsuzluk, özü olmalı insan yaşamının. Özü olmalı güneşin. Özü olmalı sevişmeyi duyan ve duyuran gücün. Bizi saran sıcaklığın. Soğuyan gecelerin. Ve geceleri gökyüzünü bürüyen yıldızların. […]. İki insanın sarılarak geçirdiği bu sarsıntı özü olmalı evrenin. Sonsuza dek varan, var eden, yaşatan, yaşamı ileri çağlara doğru devreden bu birleşme…
Çocukluğun Soğuk Geceleri’nde Albert Camus’un felsefi, Cesare Pavese’in ise edebi etkisi hissedilir. Bilhassa yazarın ölüm ve intihar hakkındaki fikirlerinde görülen bu etki, kitap boyunca yoğun olarak görülebilir. Eserdeki ‘çocukluk’ sadece yaşamdaki bir kronolojik başlangıç noktası olmaktan uzaktır. Devamlı hatırlanan, dönülen, kim bilir belki de hiçbir zaman içinden çıkılamayan bir dönemdir. Kişiyi daima takip eden bir çocukluktur bu. Sevgisiz ve adı üstünde ‘soğuk’ geçmiş çocukluk geceleri, Özlü’nün psikolojisinin arkeolojisini icra etmek için gereken doneleri verir.
Kalanlar
Seslendiren: Derya Alabora
Ara sıra siyah bir kuş uçuyor. Dış dünyanın hareketliliği yalnızca bu. Karşındaki duvarda Pavese’nin acılı yüzü asılı. Bir odadasın, bu odaya aitsin, o odadan daha çok sana ait bu oda.
Kalanlar, Özlü’nün kısa ama içine bir dünya sığdırılmış cümlelerinin süslediği bir kitap. Yazarın vefatından dört yıl sonra basılan eser, insanın iç dünyasıyla yakından ilgili başka bir metin. Tezer Özlü’nün not ve günlüklerinin derlenip düzenlenmesiyle oluşturulan Kalanlar hem yaşama hem de sanata temas ediyor. Yazar, eserin farklı yerlerinde Mayakovski’den, Berlin sokaklarından, otorite ve otoritesizlikten söz açıyor.
Eski Bahçe
Seslendiren: Derya Alabora
Bırak beni artık. Bu camdan çırılçıplak aşağıya atlayacağım. Sana karşı değil bu. Çocukluğuma karşı. Bu kente, bu eve, bu halılara, bu değişmeyen her şeye, bu ölmeyen herkese karşı. Yaşlı halimle ne değin mutlu olacağım, genç bedenim ölü olarak bu dar sokakta yatarsa.
Otobiyografik esintilerin hissedildiği Eski Bahçe’de, yazara ait kısa edebi kupleler var. Yer yer heyecan ve coşkunun ağır bastığı, kimi zamansa karanlık bir buluttan doğmuş yağmur taneleri kadar kasvetli duyguların faal olduğu bir eser bu. Her halükarda okur bu kitapta feleğin çemberinden geçmiş bir kadın yazarın derin gözlem gücüyle cilalanmış satırlarına tesadüf edecektir.
Eski Bahçe – Eski Sevgi
Bırak beni artık. Bu camdan çırılçıplak aşağıya atlayacağım. Sana karşı değil bu. Çocukluğuma karşı. Bu kente, bu eve, bu halılara, bu değişmeyen her şeye, bu ölmeyen herkese karşı. Yaşlı halimle ne değin mutlu olacağım genç bedenim ölü olarak bu dar sokakta yatarsa. Yarın ne olacak sanki? Sokak satıcıları bağrışacaklar. Ve bu sesleri kulağımdan uzaklaştırmaya çalışacağım. Bir uğultu olacak sokağın tüm gürültüsü. Uyumaya çalışacağım.
Eski Bahçe – Eski Sevgi, öykü türünün yerli edebiyattaki son dönem ve nitelikli örneklerinden biri. Kitabın Eski Bahçe bölümünde Kar, Motorcu İbrahim’in Bahçeli Evleri, Diskotek Brazil, Hayalet Oğuz gibi birçok öykü yer alıyor. Eski Sevgi kısmındaysa Bayram Günü, Öğleden Sonra, Gökkuşağı, Papaz Kausch, Stein Alanı’ndaki Postanede gibi birçok farklı öykü bulunuyor. Toplamda 23 farklı öykü içeren esere sonsuzluk, acı çekiş, yalnızlık, varoluş, ölüm ve umutsuzluk gibi temalar hakim.
Zaman Dışı Yaşam
İnsan olabilmek bambaşka bir olgu. Şans, cesaret istek gerektiren bir olgu, özellikle dünyada başka hiç kimse yokmuş gibi yalnız kalabilme cesaretini gerektiren bir olgu…
Kitap hâlinde yayın dünyasına kazandırılan Zaman Dışı Yaşam, 1983 yılında kaleme alınmış 49 sayfalık bir senaryo. Sanatçının bizzat kız kardeşi Sezer Duru tarafından Türkçe’ye tercüme edilen metinde Özlü, hassas gözlem gücünü her zaman olduğu gibi incelikle yansıtıyor. Bundandır ki okuru hiç şaşırtmıyor, hayal kırıklığına uğratmıyor.
Zaman Dışı Yaşam’da okur, manik depresif bir edebiyatçının ölüm ve yaşam sorgusuyla karşılaşacaktır. Dahası, bu yazarın anlamı arayışı ve kendi benliğiyle yüzleşme sürecini bulacaktır.
Tezer Özlü’nün Kitapları Storytel’de
Yeni Türk edebiyatının hüzünlü ve nostaljik prensesi olarak anılan Tezer Özlü’nün birbirinden etkileyici eserleri Storytel’de. Şimdi tıklayarak Özlü’nün yazın dünyasında gezinmeye başlayabilirsin!
E-kitapKitap TavsiyeleriTürk Klasikleri