Öykü

22/08/2021
Storytel’de Dinleyebileceğin Öykü Kitapları

Hepimizin hayat telaşına ve koşuşturmacasına kapılıp gittiği zamanlarda kitap okumak bazen zorlayıcı olabiliyor. Romanların o hacimli yapısı ise ürkütücü gelebiliyor. Oysa öyküler… Öyküler kimi zaman romanların gölgesinde kalsa da aslında daha az kelimeyle daha çok […]

Devamını Oku

Öykü veya diğer adıyla hikâye, kurgusal yazımın yapı taşlarından biri. Genellikle bir oturuşta okunabilecek uzunlukta olan öykülerin tarihi ise insanlığın tarihi ile yaşıt diyebiliriz. Hatta öykü ile tarih ilişkisine dair küçük bir kanıtımız da var: Etimolojik çalışmalar, İngilizce öykü anlamına gelen “story” kelimesinin, yine İngilizcede tarih anlamına gelen “history” kelimesinden türetildiğini gösteriyor.

Öyküler ve insanlar

Öykünün tarihi, insanlık tarihi ile yaşıt demiştik. Gerçekten insanlık kendi tarihini, asırlar boyunca öyküler aracılığıyla inşa etti. Yazının icadından önceki dönemlerde öyküler insanların güzel zaman geçirmesinden çok daha farklı bir göreve sahipti: Öyküler, neredeyse yüzyıllar boyunca toplumsal hafızayı inşa etme görevini üstlendi. Masal ve öykü kelimelerinin çok defa peş peşe söylenmesi, hatta birbirinin anlamında kullanılması belki de bu zamanlardan gelen bir gelenek. Yazıdan önceki dönemlerde her köyün masalcısı vardı ve bu masalcılar geceleri ateş başında anlattıkları masal veya öykülerle yalnızca köylülerin iyi zaman geçirmesini sağlamakla kalmıyor; onlara toplumsal bilinçlerini, bir anlamda tarihlerini de aşılıyorlardı. Tekrar tekrar anlatılan bu antik masallar insanlığın zihnine öylesine kazındı ki asırlar boyunca anlatılmaya devam edildi. Bazı öyküler silinip gitti, bazı öyküler mitolojinin temellerini oluşturdu, bazı öyküler masal olup çocukların hayal dünyasını rengârenk boyamaya devam etti. Kısacası öykü ve öykü anlatıcılığı başından beri medeniyetin en önemli unsurlarından biri oldu.

Günümüzde öykü, antik dönemlere göre daha farklı anlamlar taşıyor elbette. Artık tamamen düz yazı formatında kısa kurgu yazılarına “öykü” deniyor. Antik dönemlerin kısa cümlelerden oluşan, neredeyse şarkı nakaratı gibi bazı cümlelerin tekrar tekrar söylendiği, şiir formatına biraz daha yakın öyküleriyle bugünkü öykü yazımının benzediğini söyleyemeyiz. Ancak öyküler söz konusu olduğunda tek bir şey değişmedi: İnsanoğlu hâlâ aşkı, sevgiyi, cesareti, korkuyu, tarihi; kısacası kendi varoluşuna dair en önemli duygu ve bilgilerin izini öykülerde arıyor. Öyküler hala yazın dünyasının en önemli yapı taşlarından biri ve insanlık var olduğu sürece de öyle kalacak gibi görünüyor.

İşte bu nedenle bugün sana, öykünün tarihini anlatmak istedik. Hazırsan, başlıyoruz.

Öykünün kısa tarihi

Öykü, genellikle tek bir oturuşta okunabilen ve bağımsız bir olaya ya da bağlantılı olaylar dizisine odaklanan bir düzyazı kurgu türü demiştik. Edebiyatın en eski türlerinden biri olan öykü efsaneler, mitolojik hikâyeler, halk hikâyeleri, çocuk masalları, antik topluluklara ait masallar ve anekdotları kapsayan geniş bir kümenin adı aslında. Orta Doğu’nun en önemli edebiyat eserlerinden 1001 Gece Masalları, Yunan Mitolojisinin kalbi olan İlyada, Hint Mitolojisinin temel eseri Ramayana vb. daha pek çok eser aslında birer öykü örneği. Elbette öykü türleri ve öyküler yazının gelişmesine bağlı olarak gelişip değişti. Bugün öykü olarak bildiğimiz kurgu türünün temelleri ise 19. yüzyılda atıldı. O günden bu yana öykü veya kısa öykü, bir olayı veya olaylar serisini aktaran, genellikle 1000 ila 4000 kelime arasında bir uzunluğa sahip kurgu yazılarına verilen adı kapsıyor.

Öykü ile roman arasındaki fark

Öykü ile roman arasındaki en temel fark elbette ki yazı uzunluğundan kaynaklanıyor. Öyküler çok daha kısayken, romanlar daha detaylı bir anlatıma sahip olmaları nedeniyle daha uzun eserler olarak karşımıza çıkıyor. Bazen romanlar için “uzun öykü” denilse de bu tam olarak doğru bir tanımlama değil. Öykü ile roman arasındaki temel farklardan biri de öyküler genellikle tek bir konuya odaklanırken romanların tek bir konu çevresinde gelişen daha kapsamlı olayları aktarıyor olması diyebiliriz.

Roman ve öykünün ortak özellikleri

Elbette roman ve öykü arasında farklılıklar kadar benzerlikler de var. Roman ve öykünün ortak özellikleri nedir diye soracak olursan, en başta aynı temel yazım tekniklerinden faydalanıyor olmaları diyebiliriz. Roman da öykü de düzyazı türüdür ve birbirinin tamamlayıcıları gibidir.

Roman ve öykünün ortak özelliklerinden biri de içerikleri ile ilgilidir. Hem roman hem de öyküler en temelde okuruna bir mesaj iletme amacını içerir. Öykü ve romanların bu mesajı bazen onun ruh hali ile ilgilidir, bazen toplum sistemlerini düşünmesini amaçlar. Bazı usta öykücülerin mesajı ise hiçbir mesajlarının olmamasıdır! Ancak bir öykü veya romanın her zaman anlattığı bir mesajı vardır; olmadığını iddia ettiği zamanlarda bile.

Öykü türleri

Tıpkı romanlar gibi, öyküler de işledikleri konulara göre farklı türlere ayrılıyor. Bu türlerin başlıcalarından olan bilim-kurgu öyküleri ileri bilim ve teknoloji, uzay araştırmaları, zaman yolculuğu, paralel evrenler ve dünya dışı yaşam gibi yaratıcı ve fütüristik kavramlarla ilgileniyor. Fantastik öyküler genellikle doğaüstü güçleri olan karakterlerin maceralarını anlatıyor. Romantik öyküler aşk hikâyelerini aktarırken, tarihi öyküler geçmişte yaşanmış olayları edebiyat kurgusu içerisinde paylaşıyor. Polisiye öyküler suçluların peşinde koşan dedektif veya polis kuvvetlerinin maceralarını anlatıyor.  Bu bahsettiğimiz beş türün dışında daha pek çok öykü türü bulunuyor. Öyküler türleri ne olursa olsun hepsinin ortak bir noktası var: Yazarı başarılı olan her öykü, okuruna zamanın nasıl geçtiğini unutturuyor ve bambaşka bir dünyanın kapılarını açıyor.

En iyi öykü yazarları

Roman ve öykünün ortak özelliklerinden biri de pek çok yazarın hem roman hem de öykü alanında eser vermiş olmasından geliyor. Ancak yine de bazı yazarlar özellikle öykü yazarı olarak ön plana çıkıyor. Hem dünya edebiyatında hem de Türk edebiyatında çok sayıda değerli öykü yazarı bulunuyor.

Türk öykü yazarı deyince akla gelen ilk isimlerden biri kuşkusuz ki Ömer Seyfettin. Genç yaşta yitirdiği hayatına çok sayıda çalışma sığdırmayı başarmış olan Ömer Seyfettin, 100 yılı aşkın süredir en sevilen Türk öykü yazarlarından biri olmasını sade, akıcı ve çarpıcı bir anlatımla kaleme aldığı sürükleyici öykülerine borçlu kuşkusuz. Türk öykü yazarlarının bir diğer unutulmaz ismi ise Sait Faik Abasıyanık. Mütevazı insanların hayatlarını paylaştığı sıcacık öyküleriyle Sait Faik, Türk edebiyatının unutulmaz öykü yazarlarından biri.

Türk edebiyatında pek çok değerli öykü yazarı bulunuyor. Halikarnas Balıkçısı, Orhan Kemal, Tomris Uyar, Sabahattin Ali, Ferit Edgü, Necati Cumalı’nın yanı sıra genç kuşaktan Mahir Ünsal Eriş, Barış Kavukçu, Seray Şahiner gibi isimler de Türk öykücülüğünde önde gelen isimler arasında yer alıyor.

Dünya edebiyatında da öyküleriyle tanınırlık kazanmış pek çok yazar bulunuyor. Bu yazarların en çok bilinenlerinden biri, tiyatro yazınında da önemli bir yere sahip olan Anton Çehov. Yine tiyatro eserleri de vermiş olan İngiliz yazar Oscar Wilde, romanları kadar öyküleriyle edebiyatın önemli yapı taşlarından biri kabul ediliyor. Amerikalı öykü yazarları Mark Twain, J. D. Salinger ve Nobelli yazar John Steinbeck de yabancı öykü yazarları denilince ilk akla gelen isimlerden.

En iyi öyküler Storytel’de!

Türk ve dünya edebiyatının en iyi öykü yazarlarının eserlerini Storytel’de dinleyebileceğini biliyor muydun? Üstelik Storytel’e üye olduğun takdirde ilk 14 gün ücretsiz deneme şansına sahipsin! Binlerce öyküye ve çok daha fazlasına erişmek için tek yapman gereken mobil cihazına Storytel’i indirmek. Storytel’i Apple Store veya Google Play Store’dan ücretsiz olarak mobil cihazına indirdikten sonra istediğin zaman, istediğin kadar sesli kitaba erişebilirsin.

İşte en sevilen öykü yazarlarının sesli kitaplarını dinlemek bu kadar kolay! Storytel’i şimdi indir, Türkçe ve İngilizce sesli kitapların muhteşem dünyasına sen de gir!