Fantastik Kurgu Sevenlerin Mutlaka Okuması Gereken Kitaplar

Gerçeğin kuru evreninden uzaklaşıp büyülü dünyalara yelken açan, büyücülerden, ejderhalardan, vampirlerden ve hiçbir tuhaf yaratıktan korkmayan, ürpertici gizemlerin peşine takılıp giden, tuhaf öykülerin sarsılmaz kalesi fantastik edebiyat, tüm türler içinde belki de en sadık okur kitlesine sahip olan tür. 

Fantastik kurgu sevenlerin Storytel’de dinleyebileceği kitaplardan yaptığımız bu seçkiyi sizin için derledik:

Üç Sahtekar – Arthur Machen

Üç Sahtekar, modern korku edebiyatının öncü isimlerinden Arthur Machen’den soluksuz okuyacağınız bir kült klasik. Londra sokaklarında karanlık bir gizem dolaşmaktadır. Gizemli bir tarikat, kadim zamanlardan kalma bir altın sikkenin peşindedir. Farklı kişilerin başından geçen birbirleriyle bağlantılı ve gizemli öyküler, şüpheci ve akılcı baş karakterleri dehşete sürükleyecek kadar güçlüdür. Arthur Machen’in hem üslubu hem de kurgusuyla fark yarattığı eserin hayranları arasında H.P. Lovecraft da var.

Nefes – Ted Chiang

Son yıllarda büyük beğeni toplayan Arrival filminin yazarı olarak tanıdığımız Ted Chiang, bilim kurguyla fantastik arasında gezinen birbirinden etkileyici dokuz öyküsüyle karşımızda. Uzak geçmişten uzak geleceğe kadar farklı zamanlarda geçen, her biri bağımsız birer roman olabilecek kadar güçlü ve doyurucu dokuz öykü, okuyucuya keşfetmekten büyük haz duyacağı dokuz ayrı evren sunuyor. 

Ben, Kirke – Madeline Miller

Goodreads okurları tarafından 2018’in en iyi fantastik romanı seçilen, mitolojiden beslenmekle kalmayıp adeta onu yeniden üreten müthiş bir fantastik roman. Ailesinden beklediği sevgiyi göremeyen, yalnız kalmış, dışlanmış, tek başına ayakta kalmak için mücadele eden  “cadı” Kirke, aşk yüzünden ilk büyüsünü yapınca tanrılar tarafından bir adaya hapsedilir ve böylece Kirke‘nin binlerce yıl sürecek olağanüstü macerası başlar. Ben, Kirke fantastik edebiyatın en seçkin örneklerinden biri olduğu kadar güçlü bir kadın hikayesi de.

Biz – Yevgeni Zamyatin

Rus yazar Yevgeni Zamyatin’in en bilinen eseri ve tek roman çalışması olan Biz, karanlık geleceğin anlatıldığı distopyaların edebiyattaki ilk örneği sayılıyor. Kitap 26. yüzyılda, bilimin ilerlediği ama insanların benliklerini yitirerek birer sayıya dönüştükleri, özgürlüğün unutulduğu, herkesin her an gözetim altında olduğu, baskıcı, totaliter bir toplumu anlatıyor. Zamyatin’in yayımlandıktan hemen sonra, 1921’de ülkesinde yasaklanan romanı, George Orwell’in 1984 ve Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünya kitaplarına doğrudan esin kaynağı oldu. Biz, Rusya’da ancak 1988’de yeniden yayımlanabildi.

Fahrenheit 451 – Ray Bradbury

Gözlerini merakla doldur ve sanki on saniye sonra ölecekmiş gibi yaşa.

Amerikalı yazar Ray Bradbury’nin ilk kez 1951 yılında yayımlanan Fahrenheit 451 isimli distopik romanı, kısa süre içinde modern bir klasik haline geldi. Kitapların yasaklandığı, kitap bulundurmanın en büyük suç haline geldiği karanlık bir gelecekte, görevi yakalanan kitapları yakmak olan bir itfaiye erinin öyküsünü anlatan roman, adını kağıdın 451 fahrenheit derecede tutuşmasından alıyor. Fahrenheit 451, ilki ünlü yönetmen François Truffaut tarafından olmak üzere iki kez sinemaya uyarlandı.

Drakula – Bram Stoker

Bram Stoker, gelmiş geçmiş en büyük başyapıtlardan biri olan efsanevi Drakula romanını yedi yıllık bir çalışmanın sonunda, 1897 yılında yayımladı. İngiliz bir avukatın Transilvanya’daki Kont Drakula Şatosu’na gidişiyle başlayan, tüyler ürperten bir deniz yolculuğundan sonra İngiltere’de devam eden bu büyük klasik pek çok kez sinemaya ve televizyona uyarlandı. Yazılışından yıllar sonra bile hala okurları büyülemeye devam ediyor.

Deliliğin Dağlarında – H. P. Lovecraft

Küçük yaşta babasız kalan, annesi akıl hastanesine yatırılan, dedesinden dinlediği korku hikayeleriyle büyüyen 1920’li ve 30’lu yıllarda yazdığı öykülerle korku edebiyatına damgasına vuran Howard Phillips Lovecraft, 1936 tarihli bu uzun öyküsüyle korku türünün en büyük eserlerinden birini veriyor. Kitap, biyolojik ve jeolojik araştırmalar için Antarktika’ya giden bir bilim adamının anlamlandıramadığı büyük bir dehşet yaşamasını anlatıyor. 

Cthulhu’nun Çağrısı – H. P. Lovecraft

Lovecraft’ın fantastik korku edebiyatının büyük ustalarından biri olduğunu kanıtlayan, birbirinden etkileyici sekiz öyküden oluşan bir kitap. “Modern insanlar yaşam ve ardındaki güçler hakkında ne biliyor ki?” diye soruyor Lovecraft. Okuyucunun zihnini gizemli ve derin karanlıklara ustaca sürükleyen kitap, Lovecraft evreninin efsanevi, doğaüstü varlığı Cthulhu’nun insanlara göründüğü tek eseri.

Innsmouth’un Üzerindeki Gölge – H. P. Lovecraft

Innsmouth Üzerindeki Gölge, Lovecraft’ın 1930’ların başında yazdığı ve sağlığında bir kitap olarak yayımlanan tek eseri. “Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar?” diye soruyor Lovecraft bu kitabında. Meraklı ve atak bir üniversite öğrencisi olan baş kahramanımız, Innsmouth adlı balıkçı kasabasının federal ajanlar tarafından araştırıldığını öğrenir ve merakına engel olamayarak bu kasabaya doğru yola çıkar. Yolda karşılaştığı herkes Innsmouth’tan korku ve nefretle bahseder. Nihayet kasabaya ulaşan kahramanımızla birlikte Innsmouth’un dehşetli gizemini öğreniriz. Kahramanımız tuhaf yaratıklarla dolu bu lanetli kasabadan hemen uzaklaşmak ister, ancak bu gizemli ve karanlık kasabadan kaçmak kolay olmayacaktır.

Golem – Gustav Meyrink

Oldum olası boğucu bir acı kemiriyordu beni – sanki benden bir şeyler koparılmıştı, sanki yaşamımda bir uyurgezer gibi uçurum kıyısında uzun süre yol aldığımı anımsar gibiydim.

Aslında bir Yahudi efsanesi olan Golem, Gustav Meyrink’in elinde fantastik edebiyatın başyapıtına dönüşüyor. 19. yüzyılın sonlarında Prag’da taş kesim ustası Pernath, gizemli bir ziyaretçinin ardından, farklı zaman ve mekanlarda, hayaller, sanrılar ve gerçekler arasında hep aynı kişiyi görür. Gördüğü, 33 yılda bir Yahudi mahallesinde ortaya çıkan efsanevi yaratık Golem midir? Bu fantastik başyapıtta şimdiyle geçmiş, rüyalar ve gerçekler, ruh ve beden, gizemler ve entrikalar iç içe geçiyor. 

Su Adamı – Aleksadr Belyaev

Sovyetler Birliği’nin Jules Verne’i olarak da tanınan Aleksandr Belyaev, tarihte bilim kurgu yazarak geçimini sağlayan ilk yazar olarak biliniyor. İlk kez 1928’de yayınlanan Su Adamı romanı ise bilim kurgudan çok fantastik olarak nitelenebilir. Su Adamı, çocukluğunda üzerinde yapılan deneyler sonucu balık solungaçlarına sahip olan ve hayatını suda geçiren insanüstü canlı Ihtyandr’ın olağanüstü öyküsünü anlatıyor. Balıkçıların “deniz şeytanı” adını taktıkları Ihtyandr bir yandan kara ve deniz  yaşamı arasında gelgitler yaşarken bir yandan da dış dünyaya karşı olağanüstü bir mücadele veriyor.

Büyücünün Kızı – Spencer Holst

Hikâyenin sadece bir sonu olabilir, sadece bir.

Zekâ, düş gücü ve cesaret… Holst, bu üç öz-niteliğini kendinde aynı anda bulunduran bir insan, bir yazar. Büyücünün Kızı’nda Holst, ilginç mi ilginç, gerçekten neredeyse tamamen bağımsız öyküler anlatıyor. Bir hikâye anlatıcısı olarak Holst, aşırı uçlarda gezinen, tamamen düşsel ve benzerine nadir rastlanır cinsten bir üsluba sahip. Büyücünün Kızı’nda okur; uçuk kaçık, garip, cesur, sanki rüyadan çıkagelmiş gibi görünen öykülerle karşılaşacak.

Carmilla – J. Sheridan Le Fanu

Edebiyatta ilk defa ‘lezbiyen vampir’ figürünü tasarlayan, Dracula şaheserine esin kaynağı olan ve Poe’nun tüm yazınsal tekniğini etkileyen kitapla tanışın: Carmilla. Bu kitabı ayrıcalıklı bir yere oturtan birçok gerekçe sayılabilir. Yazarının İrlanda edebiyatındaki ve gotik türdeki yeri ve önemi, kitabı ayrıcalıklı kılan başlıca husus. Le Fanu; demonoloji, gizemli olaylar, okültizm ve halkbilime yönelik ilgi ve bilgisini İrlanda masalları ile sentezler. Doğaüstü unsurları dehşet verici ve sürükleyici dinamiklerle uzlaştırmayı her zaman bilen yazarın yapıtlarında yoğun bir kasvet mevcuttur.

Carmilla’nın önemiyse karakterlerin otantikliğinden ve kitaptaki genel havadan ileri gelir. Genç bir kızla esrarengiz bir kadının ilişkisine odaklanan kitap, gotik hikâyelerin vazgeçilmezi olan tipik bir malikânede geçiyor. Malikâne, Avustralya’nın Güneydoğusunda küçük bir kasaba olan Sytria’da, tuhaf sayılabilecek bir yerdedir. Romanda, misafir edildiği malikânede bekleyeduran bir vampir ve kıskançlık ile arzunun ruhunu ele geçirdiği diğer bir vampir mevcut. Bir de yaklaşan bir tehlike…

Kayıp Kıta – Atlantis Efsanesi – C. J. Cutcliffe Hyne

Dünden bugüne, denizlerin altında, kayıp ve gizemli bir adanın olduğuna inananlar hep olmuştur. Onlara göre bu adanın sırrı yüzyıllardır merak konusu ve hâlen çözülebilmiş değil. Bu ada, Francis Bacon tarafından Yeni Atlantis ismiyle ütopik bir roman şeklinde kurgulanır.  Platon’un M.Ö 330 yılında yazdığı Timaeus ve Critias diyaloglarında sözü geçer. İşte Kayıp Kıta – Atlantis Efsanesi de efsanelerde sıkça adı geçen bu adanın merkezde olduğu bir macerayı anlatıyor.

Kanarya adasının mağaralarını inceleyen Dr. Coppinger, yeni tanıştığı biriyle yine bir mağarayı keşfetmek için kolları sıvar. Tesadüf eseri buldukları el yazmalarını vakit kaybetmeden tercüme eden doktor, bu yazmaların Atlantis rahibi ve Yucatan valisi Deukalion tarafından kaleme alındığını henüz bilmez. Elbette Deukalion’un, ülkesinde kraliçenin başlattığı kargaşayı durdurmaya kalkışan bir devrimci grubu olduğundan da haberdar değildir.

Gulliver’in Gezileri – Jonathan Swift

Şimdi ara sıra gerçekliğinden şüphe etsem de bu maceraların gerçek olduğunu, denizlerin ötesindeki uzak diyarlarda boyutları bizden farklı olsa da tıpkı bizim gibi yaşayan bambaşka halklar olduğunu biliyorum. Umarım hepsi hala mutluluk içinde yaşamaya devam ediyordur.

Doktor Gulliver son derece sıradan ve çevresi tarafından sevilen biridir. Ailesiyle birlikte etliye sütlüye karışmayan, sessiz sakin bir hayat yaşar. Geçim şartları yüzünden gemilerde çalışma kararı alır. Denizaşırı uzak seferlere çıkarak gemilerde doktorluk yapar ve bu sayede dünyayı dolaşma fırsatı edinir. Bir gün tayfanın karşısına dikilen fırtına sonucu gemi alabora olur. Canını güç bela kurtaran Gulliver, kendini cücelerin yaşadığı Lilliput adındaki bir ülkede bulur. Burada onu dev sanırlar. İkinci uğrak noktası olan devler diyarında ise Gulliver’i cüce sanacaklardır.

Gulliver’in Gezileri, zamanın toplumsal kurumlarına yönelik bir eleştiridir. Eser, inceden inceye, 18. Yüzyıl İngiltere’si ile Avrupa’sında hüküm süren yerleşik yapıların çürüklüğünü ve açgözlülüğünü hicveder. Yazar; Brobdingnagyalılar, Laputanlar ve Houyhnhnm’lar gibi kurgu halklar üzerinden birtakım insanlık gerçeklerini sembolleştirir. Nitekim Gulliver, ütopik ülkelerdeki hayal ürünü halklarla karşılaşıp burada gözlemler yaptıkça, insan dünyasını daha iyi anlamaya başlar.

İskambil Kağıtlarının Esrarı – Jostein Gaarder

Astronotlar üzerinde yaşam olan başka bir gezegen keşfetse, herkes müthiş şaşırır, ama kendi gezegenlerinin varlığı hiç de şaşırtmıyor onları.

İçinde felsefenin, gizemin, tarihin, cücelerin ve büyülü fantastik öğelerin olduğu, kısmen dramatik biraz da eğlenceli bir kitap: İskambil Kağıtlarının Esrarı. Felsefeye ilgili bir baba, sekiz yaşındaki oğluyla beraber yaşamaktadır. Babanın bir tutkusu vardır: İskambil kâğıt destelerinde yer alan jokerlerden bir koleksiyon yapmak. Bir de ara sıra oğluyla birlikte, aynı iskambil kâğıtlarını kullanarak fal açma etkinliğinde bulunmak. Bu oyun üzerinden baba ve çocuğun diyalogları, felsefi bir surete bürünür.

İskambil Kâğıtlarının Esrarı, sevecen bir üslupla yazılmış felsefi bir yapıt. Kendisi de bir felsefe öğretmeni olan yazarın kaleme aldığı kitapta hayata dair birçok sorgulamayla el sıkışmak mümkün. 

Büyülü Şehir – Edith Nesbit

Modern fantastik edebiyatın mimarlarından biri olarak görülen Edith Nesbit’in kitaplarındaki motifler hep tanıdıktır. Yazarın eserlerinde kurguladığı şahıslar, hepimizin yaşadığı gerçek dünyada yer alırlar. Ancak bu karakterlerin ortak yanı, hepsinin başından doğaüstü birtakım deneyimlerin geçmesidir Yaşadıkları mistik deneyim sonucunda bu karakterlerin karşısında fantastik bir dünyaya geçmelerini sağlayacak bir portal açılır.

Büyülü Şehir’de Edith Nesbit, Antik Yunan mitolojisine başvuran bir anlatıya davet ediyor okuru. Kitaptaki kişilikler, tarihî figür ve mitolojik yaratıklarla birlikte yaşadığı bir dünyaya sürüklenirler. Bunun nedeni evin en küçüğü olan Philip’tir. Philip, can sıkıntısı ve melankoliyi aşmak için evdeki objeleri kullanarak küçük bir minyatür şehir inşa eder. Olağanüstü bir şekilde, kendisini aniden bu oyuncak şehrin ortasında bulur.

Açlık Oyunları – Suzanne Collins

Karanlığın çöktüğü bir gelecekte, farklı mıntıkalar arasında ilkel bir çekişme sürmektedir. Fiziksel güçlerin ve zekanın başrol oynadığı ve baskın gelemeyenin elendiği bu ölümcül oyunda acıma duygusu diye bir şey yoktur.  

Romandaki bütün olaylar, şimdiki Kuzey Amerika’da konumlanan ve ismi Panem olan bir ülkede geçer. Capitol’un diktatörlüğünün hüküm sürdüğü ülke, toplamda on iki yoksul mıntıkadan ibarettir. Mıntıkadan özenle seçilen 12-18 yaş arasındaki çocuk ve gençler, belirli periyotlarda düzenlenen Açlık Oyunları organizasyonuna dâhil edilirler. Burada, vahşi yaşam kurgusunun içinde başlarının çaresine bakmaları gerekecektir.

Conan – 1. Cilt – Robert E. Howard

Zırh gibi vücudu, medeniyet nedir bilmezliği ve göreni dehşete düşüren masmavi gözleriyle Conan, kelimenin tam anlamıyla barbar bir savaşçı. Conan, büyürken sayısız badire atlatır. Ancak, yaşadığı sıkıntılar onun daha da güçlenmesine neden olur. Bir süre sonra Kuzey topraklarında dilediği gibi at koşturmaya başlar. Kâh hırsız olup bir yerleri yağmalar kâh korsan olup yitik kentleri yeniden keşfeder. Kâh komutan olup orduları mağlup eder kâh taç giyip krallığına hükmeder. Ancak savaşma azminden hiçbir şey yitirmez.

Conan’ın 1. Cildi, bu vahşi kahramanın doğduğu yer Kimmerya’ya süresiz dönüşünü anlatır. Eser, Conan’ın merkezinde olduğu büyüklü küçüklü 22 farklı hikâye içerir.  

Adem’den Önce – Jack London

Uyanık hayatımla rüyalarımdaki hayatım birbirinden tamamen ayrıydı ve tek ortak noktaları bendim.

Adem’den Önce, evrimsel biyoloji, genetik ve kalıtım konularında bilgili birinin rüyalarında Orta Pleyistosen dönemini görmesini anlatır. Bu kişi, rüyalarında ortalama 2,6 milyon sene öncesine dayanan bir ilkel dönemde yaşayan üç farklı insan türüyle karşılaşır. Bu üç türün birbiriyle olan farkı ve gündelik yaşantıları sayfalar boyunca, zengin bir betimleme gücüyle irdelenir.

Adem’den Önce eserinde yazar, ilkel insanların -daha yaygın ismiyle mağara adamlarının- yaşantısını düş zenginliğiyle tasvir ederek okura aktarır. Jack London bu kitapla birlikte Prehistoric Fiction, yani Tarih Öncesi Çağ Kurgusu olarak tanımlanan bir türün ilk modern örneğini vermiştir. Bu edebi tür, insan canlılığının primitif zamanlarını kurgusal bir şekilde öyküleştirir. İnsanlığın kökeni ve gelişim evreleriyle ilgili bir hikâye anlatır.  Kitap sayesinde London, Rudyard Kipling ve H. G. Wells gibi edebiyat tarihinde silinmez bir iz bırakmış yazarlarla aynı kefede değerlendirilmeye başlanmıştır. 

Fantastik KitaplarKitap ÖnerileriKitap TavsiyeleriOkunması Gereken KitaplarRomanSesli Kitap

İlgini Çekebilir

Storytel’de Dinleyebileceğin Sigmund Freud Kitapları

06/02/2024

Avusturyalı nörolog Sigmund Freud, geliştirdiği teoriler, yaptığı çalışmalar ve kaleme aldığı eserlerle hem edebiyat hem de psikanaliz dünyasında derin izler bırakan bir bilim insanı olarak tanınıyor. Psikanaliz biliminin kurucusu olarak kabul edilen Freud, günümüzde pek […]

Aşk-ı Memnu Romanı Hakkında Bilmen Gerekenler

12/01/2024

Evrensel aşk temasını, yaşadığı dönemin koşullarını yansıtan bir bakışla ele alan Halid Ziya Uşaklıgil, Aşk-ı Memnu romanıyla edebiyat alanında çığır açmayı başarmıştır. Aslında roman türünün ilk örneği olmamasına rağmen, otoritelerce Türkiye’de batılı anlamda yazılan ilk […]

Saatleri Ayarlama Enstitüsü Alıntıları

10/10/2023

İmparatorluktan cumhuriyete geçiş sırasında yaşanan toplumsal değişimi en güzel anlatan romanlardan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Türk edebiyatına kazandırdığı en önemli eserlerden. Tüm romanlarını bir toplum bilimci gibi kaleme alan Tanpınar bu ölümsüz eserinde […]

2020’de En Çok Dinlenen Storytel Kitapları

20/01/2021

Storytel kütüphanesine eklenen binlerce sesli kitap ve e-kitap arasından 2020’de en çok dinlenen Storytel kitapları hangileri merak ediyor musun? Listede belki başucu kitaplarınla karşılaşacaksın, belki de henüz adını duymadıklarınla ya da duyup da okuma, dinleme […]

Türkiye’ye Polisiyeyi Sevdiren Ahmet Ümit Dinleyebileceğin 21 Kitabıyla Storytel’de

30/01/2021

Türkiye’de polisiye denince akla önce Ahmet Ümit gelir; tıpkı dünya edebiyatında polisiye denince akla ilk gelen ismin Agatha Christie olması gibi. Geniş bir okur kitlesine sahip Ümit’in kitaplarının bu kadar ilgi görmesinin en büyük sebebi […]

Bu Kış İçini Isıtacak Aşk Kitapları

31/01/2021

Kış mevsimi gelmişken battaniyelerin içine gömülüp sıcacık bir çay, kahve ya da çikolata ile kitabını alıp keyif yapmaya ne dersin? Peki aşk kitapları sever misin? Soğuk günler başlayınca çoğu zaman sevdiklerimizden, sosyal hayatımızdan uzaklaşıp evimizde kalmayı […]

Yorumlar

Yorum Yazın

Storytel'i Şimdi Dene

Storytel Blog - En İyi Sesli Kitap ve E-Kitap Önerileri sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et